Bahçecilikte ve Tarımda Ayın Etkileri

Bahçecilikte güneş özel bir öneme sahiptir. Bitkilerin enerji üretmek için kullandığı güneş ışığını sağlar ve bitki yaşam döngüsünü çeşitli şekillerde doğrudan etkiler.

Ayın bitki büyümesindeki rolünü hiç düşündünüz mü? Tarih boyunca birçok tarım ve bahçecilik faaliyeti ay döngüsüne göre planlanmıştır. Bugün kullandığımız çeşitli zaman izleme teknolojilerinin icadından önce, ayın evreleri zaman tutmanın önemli bir yönüydü. Dünyanın dört bir yanındaki eski halklar, mevsimlerin zamanlamasını anlamak ve günlük yaşamın çeşitli faaliyetlerini planlamak için ayı ve diğer gök cisimlerini dikkatle takip etmişlerdir.

Ayın evrelerini henüz bilmiyor olsanız bile, bu gece dolunay var. Dolunayın ışığı birçok insan için ekim, hasat ve bahçedeki diğer faaliyetlerin zamanlamasına işaret eder. Ayın bitki ve hayvan yaşamı üzerindeki etkisine dair inançlar ve gelenekler insan kültürü kadar eskidir, ancak çok azı uygulamalarını bilimsel olarak desteklemektedir.

Bu hafta sonu dolunayın altında fidan dikmeli miyiz? Dünyanın dört bir yanındaki tarımsal gelenekler ay döngüsüne dayanmaktadır, ancak uygulamalarını destekleyen çok az bilimsel kanıt vardır.
Bir zamanlar ay döngüsünü bitki yetiştiriciliğiyle ilişkilendiren gelenek, ‘burçlara göre tohum ekme’ uygulamasıdır. Tarihsel olarak popüler olan bu uygulama, ayın yer üstündeki suyu etkilediği ve ay döngüsünün de sonuç olarak bitki büyümesini etkilediği varsayımına dayanmaktadır. Bu nedenle ekim ve hasat ayın evrelerine ve günün takımyıldızına göre tavsiye edilirdi.

Ay gerçekten de gelgit olaylarını etkilemektedir, ancak bunun nedeni ay döngüsü sırasında ayın dünyaya uyguladığı yerçekimi kuvvetidir. Bu ilişki pek çok bilimsel desteğe sahiptir ve doğanın temel fiziğinde gerçek olarak kabul edilir. Bununla birlikte, ayın bitki büyümesi üzerindeki etkisinin ardındaki bilimsel kanıtları bulmak zordur.

Araştırmacılar, Ay’ın Dünya üzerindeki etkisinin gelgit hareketinin ötesine geçip geçmediğini ve bitki yaşam döngüleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olup olmadığını değerlendirmek için bilimsel olarak desteklenen 120’den fazla referansı inceledi.

İnceleme Ay’ın yerçekimine odaklanmış ve Ay’ın Dünya üzerindeki etkisinin bitki yaşamını etkileyip etkilemediğini değerlendirmiştir. Dünya’nın yerçekiminin bitki büyümesini etkilediği, yan yatırılmış bir saksı bitkisinin basit bir gözleminden anlaşılabilir. Saksının yönü değiştirildiğinde, hem köklerin hem de toprak üstü gövdenin yerçekimine tepki verdiği ve büyümelerini buna göre ayarladığı gösterilmiştir. Bu nedenle Ay’ın yerçekiminin benzer etkilerinin bitkiler üzerinde de görülmesi mümkündür.

Bununla birlikte, Ay’ın yerçekiminin dünya üzerindeki etkisi, dünyanın kendi yerçekiminin etkisinin yaklaşık 1/300.000’i kadardır ve araştırmacılar bu etkinin ihmal edilebilir olduğu ve bitki süreçleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olma ihtimalinin düşük olduğu sonucuna varmışlardır.

Araştırmacılar, ayın yerçekimini, bitki özsuyunu yukarı doğru hareket ettirmek için kılcal damar hareketi için gereken kuvvet gibi bitki yaşamındaki diğer faktörlerle karşılaştırdılar. Kılcal damar hareketi söz konusu olduğunda, bitki saplarını yukarı doğru hareket ettirmek için gereken kuvvetle karşılaştırıldığında, ayın yerçekiminin ‘tamamen algılanamaz’ olduğunu buldular.

Araştırmacılar ayrıca Ay’ın Dünya üzerindeki etkisinin Güneş’ten yansıttığı ışık gibi diğer yönlerini de inceledi. Ay’ın dolunaydaki aydınlatma yoğunluğunun, güneş ışığının 1/128.000’i kadar olduğu tespit edildi. Sadece en hassas bitkiler için düşünüldüğünde bile, ay ışığının fotosentez veya bitki yaşam döngüsü üzerinde önemli bir etkisi olmadığı görülmüştür. Bu incelemeye ve Ay’ın Dünya üzerindeki etkisi hakkında bildiklerimize dayanarak, Ay’ın bitkiler üzerindeki etkisini destekleyen tutarlı bir ilişki tespit edilememiştir. Ancak, daha yüzeysel bir ilişkiden kaçan bazı ilginç çalışmalar var. Bunlardan birinde, bir Orta Doğu çalısının dolunay altında daha fazla polen ürettiği tespit edilmiş ve bu durum dolunay ışığında daha iyi yön bulabilen tozlayıcıları çektiği için daha yüksek tozlaşma başarısıyla ilişkilendirilmiştir.

Belki de daha fazla araştırmayı gerektiren altta yatan bir ilişki vardır. Araştırmacılar, özellikle ay ve bitkiler arasındaki ilişkinin dünya çapında yaygın bir gelenek olduğu düşünüldüğünde, daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu sonucuna varmışlardır. Daha fazla araştırma yeni ve ilginç yönleri ortaya çıkarabilir, ancak aynı zamanda eleştirel düşünmeyi ve sadece geleneği takip etmek yerine bilimsel sürecin kullanılmasını da teşvik edecektir.

Yukarı