Skip To Content
g harfi ile başlayan Atasözleri ve Deyimler
- gacır gucur etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gaddar olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gaddarlık etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gadre uğramak kelimesinin sözlük anlamı
- gaf yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- gafil avlamak kelimesinin sözlük anlamı
- gafil avlanmak kelimesinin sözlük anlamı
- gafile kelam, nafile kelam kelimesinin sözlük anlamı
- gafillik etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gaflet basmak kelimesinin sözlük anlamı
- gaflet etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gaflete düşmek kelimesinin sözlük anlamı
- gaflet uykusundan uyandırmak kelimesinin sözlük anlamı
- gaflet uykusuna dalmak (veya yatmak) kelimesinin sözlük anlamı
- gagasından yakalamak kelimesinin sözlük anlamı
- gaipten haber vermek kelimesinin sözlük anlamı
- galebe çalmak kelimesinin sözlük anlamı
- galeyan etmek kelimesinin sözlük anlamı
- galeyana gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- galeyana getirmek kelimesinin sözlük anlamı
- galip gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- gam çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- gam yememek kelimesinin sözlük anlamı
- gam yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- gammaz olmasa tilki pazarda gezer kelimesinin sözlük anlamı
- ganyan oynamak kelimesinin sözlük anlamı
- güdük kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- gül gibi kelimesinin sözlük anlamı
- gül gibi bakmak kelimesinin sözlük anlamı
- gül gibi geçinmek (veya yaşamak) kelimesinin sözlük anlamı
- gül üstüne gül koklamamak kelimesinin sözlük anlamı
- gülleri yarılmak kelimesinin sözlük anlamı
- gülü seven dikenine katlanır kelimesinin sözlük anlamı
- gülü tarife ne hacet, ne çiçektir biliriz kelimesinin sözlük anlamı
- gülle gibi kelimesinin sözlük anlamı
- güler misin, ağlar mısın! kelimesinin sözlük anlamı
- gülerim! (veya güleyim bari!) kelimesinin sözlük anlamı
- gülerken ısırmak kelimesinin sözlük anlamı
- gülme komşuna, gelir başına kelimesinin sözlük anlamı
- gülmekten kırılmak (veya katılmak veya yarılmak) kelimesinin sözlük anlamı
- gülüp geçmek kelimesinin sözlük anlamı
- gülüp oynamak (veya söylemek) kelimesinin sözlük anlamı
- güm güm atmak kelimesinin sözlük anlamı
- güm güm etmek kelimesinin sözlük anlamı
- güme gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- güme götürmek kelimesinin sözlük anlamı
- gümleyip gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- gümrük koymak kelimesinin sözlük anlamı
- gümrükten mal kaçırır gibi kelimesinin sözlük anlamı
- gümüş sağ olsun, altın gidekosun kelimesinin sözlük anlamı
- gün ağarmak kelimesinin sözlük anlamı
- gün almak kelimesinin sözlük anlamı
- gün atmak kelimesinin sözlük anlamı
- gün batmak kelimesinin sözlük anlamı
- gün bugün kelimesinin sözlük anlamı
- gün doğmadan kimliği söylenmez kelimesinin sözlük anlamı
- gün doğmadan neler doğar kelimesinin sözlük anlamı
- gün doğmak kelimesinin sözlük anlamı
- gün doğmak kelimesinin sözlük anlamı
- gün eylemek kelimesinin sözlük anlamı
- gün geçer, kin geçmez kelimesinin sözlük anlamı
- gün geçirmek (veya öldürmek) kelimesinin sözlük anlamı
- gün geçmek kelimesinin sözlük anlamı
- gün gibi açık kelimesinin sözlük anlamı
- gün görmemek kelimesinin sözlük anlamı
- gün güne uymaz kelimesinin sözlük anlamı
- gün kavuşmak kelimesinin sözlük anlamı
- gün koymak kelimesinin sözlük anlamı
- gün meselesi kelimesinin sözlük anlamı
- gün ola harman ola kelimesinin sözlük anlamı
- gün olur yılı besler, yıl olur günü beslemez kelimesinin sözlük anlamı
- gün saymak kelimesinin sözlük anlamı
- gün varken davarını eve götür kelimesinin sözlük anlamı
- gün yemek kelimesinin sözlük anlamı
- gün yüzü görmemek kelimesinin sözlük anlamı
- gün yüzü görmemiş (söz veya küfür) kelimesinin sözlük anlamı
- güne göre kürk giyinmek gerek kelimesinin sözlük anlamı
- günlerden bir gün kelimesinin sözlük anlamı
- günleri gece olmak kelimesinin sözlük anlamı
- günleri sayılı olmak kelimesinin sözlük anlamı
- günü dolmak kelimesinin sözlük anlamı
- günü gününe uymaz kelimesinin sözlük anlamı
- günü (veya gününü) kurtarmak kelimesinin sözlük anlamı
- günü yetmek kelimesinin sözlük anlamı
- gününü doldurmak kelimesinin sözlük anlamı
- gününü görmek kelimesinin sözlük anlamı
- gününü göstermek kelimesinin sözlük anlamı
- gününü gün etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gününü (veya günlerini) saymak (veya beklemek) kelimesinin sözlük anlamı
- günah benden gitti (veya gitsin) kelimesinin sözlük anlamı
- günah çıkarmak kelimesinin sözlük anlamı
- günah işlemek kelimesinin sözlük anlamı
- günah olmak kelimesinin sözlük anlamı
- günaha girmek kelimesinin sözlük anlamı
- günaha sokmak kelimesinin sözlük anlamı
- günahı kadar sevmemek kelimesinin sözlük anlamı
- günahı (veya günahı vebali) boynuna kelimesinin sözlük anlamı
- günahına girmek (veya günahını almak) kelimesinin sözlük anlamı
- günahını çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- günahını vermez kelimesinin sözlük anlamı
- günah keçisi olmak kelimesinin sözlük anlamı
- güncelliğini korumak kelimesinin sözlük anlamı
- güncelliğini yitirmek kelimesinin sözlük anlamı
- gündeliğe gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- gündeme almak kelimesinin sözlük anlamı
- gündeme getirmek kelimesinin sözlük anlamı
- gündemi değiştirmek kelimesinin sözlük anlamı
- gündüz külahlı, gece silahlı kelimesinin sözlük anlamı
- gündüzün mum yakan geceleyin bulamaz kelimesinin sözlük anlamı
- güneş açmak kelimesinin sözlük anlamı
- güneş almak (veya görmek) kelimesinin sözlük anlamı
- güneş balçıkla sıvanmaz kelimesinin sözlük anlamı
- güneş çavmak kelimesinin sözlük anlamı
- güneş çarpmak kelimesinin sözlük anlamı
- güneş doğmak kelimesinin sözlük anlamı
- güneşe karşı işemek kelimesinin sözlük anlamı
- güneş girmeyen eve doktor girer kelimesinin sözlük anlamı
- güneş görmek kelimesinin sözlük anlamı
- güneşi üzerine doğdurmamak kelimesinin sözlük anlamı
- güneşin alnında (veya altında) kelimesinin sözlük anlamı
- günlük tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- günlük güneşlik görünmek kelimesinin sözlük anlamı
- güreş etmek (veya tutmak) kelimesinin sözlük anlamı
- gürleyip gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- gürültü bastırmak kelimesinin sözlük anlamı
- gürültü çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- gürültü çıkarmak (veya etmek veya koparmak veya yapmak) kelimesinin sözlük anlamı
- gürültü istemeyen kazancı dükkânına girmez kelimesinin sözlük anlamı
- gürültüye gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- gürültüye getirmek (veya boğmak) kelimesinin sözlük anlamı
- gürültüye gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- gürültüye pabuç bırakmamak kelimesinin sözlük anlamı
- gürültüye vermek kelimesinin sözlük anlamı
- güttüğüm domuzu bana öğretme kelimesinin sözlük anlamı
- güven duymak (veya beslemek) kelimesinin sözlük anlamı
- güven kazanmak kelimesinin sözlük anlamı
- güven vermek kelimesinin sözlük anlamı
- güveni olmak kelimesinin sözlük anlamı
- güveni sarsılmak kelimesinin sözlük anlamı
- güvence altına almak kelimesinin sözlük anlamı
- güvence vermek kelimesinin sözlük anlamı
- güvenceye bağlamak kelimesinin sözlük anlamı
- güvendiği dağlara kar yağmak (veya güvendiği dal elinde kalmak) kelimesinin sözlük anlamı
- güvenme dostuna, saman doldurur postuna kelimesinin sözlük anlamı
- güvenme varlığa, düşersin darlığa kelimesinin sözlük anlamı
- güvenoyu almak kelimesinin sözlük anlamı
- güvenoyu vermek kelimesinin sözlük anlamı
- güvensizlik duymak kelimesinin sözlük anlamı
- güveyi girmek kelimesinin sözlük anlamı
- güveyi olmadık ama kapı dışında bekledik kelimesinin sözlük anlamı
- güzel bürünür, çirkin görünür kelimesinin sözlük anlamı
- güzel hatırı için kelimesinin sözlük anlamı
- güzel olmak kelimesinin sözlük anlamı
- güzele bakmak sevaptır kelimesinin sözlük anlamı
- güzele kırk günde doyulur, iyi huyluya kırk yılda doyulmaz kelimesinin sözlük anlamı
- güzele ne yakışmaz (veya yaraşmaz) kelimesinin sözlük anlamı
- güzeli herkes sever kelimesinin sözlük anlamı
- güzelim kelimesinin sözlük anlamı
- güzellerin talihi çirkin olur kelimesinin sözlük anlamı
- güzellik ondur, dokuzu dondur kelimesinin sözlük anlamı
- gizli tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- gizlide gebe kalan aşikârede doğurur kelimesinin sözlük anlamı
- gizli din taşımak kelimesinin sözlük anlamı
- gol atmak kelimesinin sözlük anlamı
- gol kaçırmak kelimesinin sözlük anlamı
- gol olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gol yemek kelimesinin sözlük anlamı
- göbek atmak kelimesinin sözlük anlamı
- göbek bağlamak (veya salıvermek) kelimesinin sözlük anlamı
- göbek çalkamak (veya çalkalamak) kelimesinin sözlük anlamı
- göbeği çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- göbeği biriyle bağlı (veya beraber kesilmiş) kelimesinin sözlük anlamı
- göbeği çatlamak kelimesinin sözlük anlamı
- göbeği düşmek kelimesinin sözlük anlamı
- göbeği sokakta kesilmiş kelimesinin sözlük anlamı
- göbeğini eritmek kelimesinin sözlük anlamı
- göbeğini kesmek kelimesinin sözlük anlamı
- göç etmek (veya eylemek) kelimesinin sözlük anlamı
- göç yolda düzülür kelimesinin sözlük anlamı
- göçüp gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- göğüs bağır açık kelimesinin sözlük anlamı
- göğüs geçirmek kelimesinin sözlük anlamı
- göğüs (veya göğsünü) germek kelimesinin sözlük anlamı
- göğüs vermek kelimesinin sözlük anlamı
- göğsü daralmak (veya tıkanmak) kelimesinin sözlük anlamı
- göğsü kabarmak kelimesinin sözlük anlamı
- göğsünü gere gere kelimesinin sözlük anlamı
- göğsünü kabartmak kelimesinin sözlük anlamı
- göğsünü yırtmak kelimesinin sözlük anlamı
- gök delinmek kelimesinin sözlük anlamı
- göklere çıkarmak kelimesinin sözlük anlamı
- göklere çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- göklere uçmak kelimesinin sözlük anlamı
- gökte ararken yerde bulmak kelimesinin sözlük anlamı
- gökten ne yağdı da yer kabul etmedi kelimesinin sözlük anlamı
- gökten zembille mi indi kelimesinin sözlük anlamı
- göğe direk, denize kapak olmaz kelimesinin sözlük anlamı
- göğe merdiven dayamış kelimesinin sözlük anlamı
- gökyüzünde düğün var deseler kadınlar merdiven kurmaya kalkar kelimesinin sözlük anlamı
- göl olmak kelimesinin sözlük anlamı
- göle su gelinceye kadar kurbağanın gözü patlar kelimesinin sözlük anlamı
- gölge düşmek kelimesinin sözlük anlamı
- gölge düşürmek kelimesinin sözlük anlamı
- gölge etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gölge gibi kelimesinin sözlük anlamı
- gölgede bırakmak kelimesinin sözlük anlamı
- gölgede (veya gölgesinde) kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- gölgesine sığınmak kelimesinin sözlük anlamı
- gölgesine yatmak kelimesinin sözlük anlamı
- gömlek değiştirmek kelimesinin sözlük anlamı
- gömlek eskitmek kelimesinin sözlük anlamı
- gömleğinden (veya gömlekten) geçirmek kelimesinin sözlük anlamı
- gön yufka yerinden delinir kelimesinin sözlük anlamı
- gönderme yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönül açmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönül akıtmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönül (veya gönlünü) almak kelimesinin sözlük anlamı
- gönül avlamak kelimesinin sözlük anlamı
- gönül (veya gönlünü) avutmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönül bağlamak kelimesinin sözlük anlamı
- gönül bir sırça saraydır, kırılırsa yapılmaz kelimesinin sözlük anlamı
- gönül bulandırmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönül çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- gönül (veya gönlünü) eğlendirmek kelimesinin sözlük anlamı
- gönül ferman dinlemez kelimesinin sözlük anlamı
- gönül gezdirmek kelimesinin sözlük anlamı
- gönül indirmek kelimesinin sözlük anlamı
- gönül kırmak (veya yıkmak) kelimesinin sözlük anlamı
- gönül kimi severse güzel odur kelimesinin sözlük anlamı
- gönül kocamaz kelimesinin sözlük anlamı
- gönül koymak kelimesinin sözlük anlamı
- gönül okşamak kelimesinin sözlük anlamı
- gönül var otluğa, gönül var bokluğa (konar) kelimesinin sözlük anlamı
- gönül verme evliye, eve gider unutur kelimesinin sözlük anlamı
- gönül vermek kelimesinin sözlük anlamı
- gönül (veya gönlünü) yakmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönül yıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönülden çıkarmamak kelimesinin sözlük anlamı
- gönülden gönüle yol vardır kelimesinin sözlük anlamı
- gönülden ırak olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönüller bir olunca samanlık seyran olur kelimesinin sözlük anlamı
- gönlü akmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlü bulanmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlü çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- gönlü çelinmek kelimesinin sözlük anlamı
- gönlü çökmek kelimesinin sözlük anlamı
- gönlü düşmek kelimesinin sözlük anlamı
- gönlü ile oynamak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlü istemek kelimesinin sözlük anlamı
- gönlü kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlü kanmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlü kaymak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlü kırılmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlü olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlü olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlü razı olmamak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlü takılmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlü varmamak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlün yazı var, kışı var kelimesinin sözlük anlamı
- gönlünde kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlünde (veya gönüllerde) taht kurmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlünden geçirmek (veya geçmek) kelimesinin sözlük anlamı
- gönlünden kopmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlüne doğmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlüne dokunmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlüne girmek kelimesinin sözlük anlamı
- gönlüne göre kelimesinin sözlük anlamı
- gönlünü çalmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlünü çelmek kelimesinin sözlük anlamı
- gönlünü düşürmek kelimesinin sözlük anlamı
- gönlünü eğlemek kelimesinin sözlük anlamı
- gönlünü etmek (veya yapmak) kelimesinin sözlük anlamı
- gönlünü hoş etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gönlünü kaptırmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlünü karartmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlünü pazara çıkarmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlünü serin tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlünü söndürmek kelimesinin sözlük anlamı
- gönlünü yaralamak kelimesinin sözlük anlamı
- gönlünün dümeni bozuk kelimesinin sözlük anlamı
- gönül birliği etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gönül rızası ile kelimesinin sözlük anlamı
- gönülsüz namaz göğe ağmaz kelimesinin sözlük anlamı
- gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır ya baş kelimesinin sözlük anlamı
- görev almak kelimesinin sözlük anlamı
- görev bilmek (veya saymak veya addetmek) kelimesinin sözlük anlamı
- görevden (veya görevinden) almak kelimesinin sözlük anlamı
- görevden (veya görevinden) ayrılmak kelimesinin sözlük anlamı
- görevden (veya görevinden) uzaklaştırmak kelimesinin sözlük anlamı
- görgülü kuşlar gördüğünü işler, görmedik kuşlar ne görsün ki ne işler? kelimesinin sözlük anlamı
- gör (veya görürsün) kelimesinin sözlük anlamı
- gör bak kelimesinin sözlük anlamı
- gördün deli, savul geri! kelimesinin sözlük anlamı
- göresi (veya göreceği) gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- gören gözün hakkı vardır kelimesinin sözlük anlamı
- göreyim seni kelimesinin sözlük anlamı
- görme! kelimesinin sözlük anlamı
- görmediğe (veya görmemişe) dönmek kelimesinin sözlük anlamı
- görmezden gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- görüp göreceği rahmet bu kelimesinin sözlük anlamı
- görüp gözetmek kelimesinin sözlük anlamı
- görmemiş görmüş, güle güle ölmüş kelimesinin sözlük anlamı
- görmemişin oğlu olmuş (çekmiş, çükünü koparmış) kelimesinin sözlük anlamı
- görmezlikten gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- görücü gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- görücüye çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- görücülüğe gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- görümcelik yapmak (veya etmek) kelimesinin sözlük anlamı
- göründü Sivas'ın bağları kelimesinin sözlük anlamı
- görünen köyün (veya dağın) uzağı olmaz kelimesinin sözlük anlamı
- görünen köy kılavuz istemez kelimesinin sözlük anlamı
- görünmez olmak kelimesinin sözlük anlamı
- görünüş almak kelimesinin sözlük anlamı
- görünüşe aldanma kelimesinin sözlük anlamı
- görünüşü kurtarmak kelimesinin sözlük anlamı
- görüş bildirmek kelimesinin sözlük anlamı
- görüş birliği içinde olmak kelimesinin sözlük anlamı
- görüş birliği sağlamak kelimesinin sözlük anlamı
- görüş birliğine varmak kelimesinin sözlük anlamı
- görüşme yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- gösteri yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- gösterime girmek kelimesinin sözlük anlamı
- gösteriş yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- gösterişe kaçmak kelimesinin sözlük anlamı
- göt ister kelimesinin sözlük anlamı
- gövdeye atmak (veya indirmek) kelimesinin sözlük anlamı
- göz açamamak kelimesinin sözlük anlamı
- göz açıp kapayıncaya kadar kelimesinin sözlük anlamı
- göz açtırmamak kelimesinin sözlük anlamı
- göz alabildiğine kelimesinin sözlük anlamı
- göz ardı etmek kelimesinin sözlük anlamı
- göz atmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözaydın etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözaydına gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözaydına gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- göz boyamak kelimesinin sözlük anlamı
- göz değmek kelimesinin sözlük anlamı
- göz dikmek kelimesinin sözlük anlamı
- göz doldurmak kelimesinin sözlük anlamı
- göz doyurmak kelimesinin sözlük anlamı
- göz etmek kelimesinin sözlük anlamı
- göz gezdirmek kelimesinin sözlük anlamı
- göz gördüğünü ister kelimesinin sözlük anlamı
- göz göre göre kelimesinin sözlük anlamı
- göz görmeyince gönül katlanır kelimesinin sözlük anlamı
- göz görür, gönül katlanır kelimesinin sözlük anlamı
- göz gözü görmemek kelimesinin sözlük anlamı
- göz kamaştırmak (veya almak) kelimesinin sözlük anlamı
- göz kaş süzmek kelimesinin sözlük anlamı
- göz kesilmek kelimesinin sözlük anlamı
- göz kırpmadan kelimesinin sözlük anlamı
- göz kırpmak kelimesinin sözlük anlamı
- göz kırpmamak kelimesinin sözlük anlamı
- göz koymak kelimesinin sözlük anlamı
- göz kulak olmak kelimesinin sözlük anlamı
- göz (veya gözünün) kuyruğuyla bakmak kelimesinin sözlük anlamı
- göz süzmek kelimesinin sözlük anlamı
- göz (veya gözünün) ucuyla bakmak kelimesinin sözlük anlamı
- göz ucuyla görmek kelimesinin sözlük anlamı
- göz ucuyla süzmek kelimesinin sözlük anlamı
- göz var, izan var kelimesinin sözlük anlamı
- göz yıldırmak kelimesinin sözlük anlamı
- göz yummak kelimesinin sözlük anlamı
- göz yummamak kelimesinin sözlük anlamı
- gözden çıkarmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözden (veya gözünden) düşmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözden geçirmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözden gönülden çıkarmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözden ırak olan gönülden de ırak olur kelimesinin sözlük anlamı
- gözden ırak tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözden ırak tutulmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözden (veya gözünden) kaçırmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözden (veya gözünden) kaçmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözden kaybetmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözden kaybolmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözden nihan olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözden (veya gözünden) sürmeyi çalmak (veya çekmek) kelimesinin sözlük anlamı
- gözden uzaklaşmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözden uzak tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- göze almak kelimesinin sözlük anlamı
- göze batmak kelimesinin sözlük anlamı
- göze çarpmak kelimesinin sözlük anlamı
- göze diken olmak kelimesinin sözlük anlamı
- göze gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- göze girmek kelimesinin sözlük anlamı
- göze görünmek kelimesinin sözlük anlamı
- göze görünmemek kelimesinin sözlük anlamı
- göze yasak olmaz kelimesinin sözlük anlamı
- gözle görülür, elle tutulur hâle gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözle yemek kelimesinin sözlük anlamı
- gözleri bayılmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözleri berraklaşmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözleri buğulanmak (veya bulutlanmak) kelimesinin sözlük anlamı
- gözleri çivilenmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözleri çakmak çakmak (olmak) kelimesinin sözlük anlamı
- gözleri çukura gitmek (veya kaçmak) kelimesinin sözlük anlamı
- gözleri dolmak (veya dolu dolu olmak) kelimesinin sözlük anlamı
- gözleri dönmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözleri fıldır fıldır olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözleri fıldır fıldır etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözleri ışıklı (olmak) kelimesinin sözlük anlamı
- gözleri kan çanağına dönmek (veya kanlanmak) kelimesinin sözlük anlamı
- gözleri kapanmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözleri parlamak (veya parıldamak) kelimesinin sözlük anlamı
- gözleri sulanmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözleri süzülmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözleri şıldır şıldır dönmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözleri takılıp kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözleri velfecri okumak kelimesinin sözlük anlamı
- gözleri yaşarmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözleri yuvalarından (veya evinden) fırlamak (veya uğramak) kelimesinin sözlük anlamı
- gözlerinde şimşek çakmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözlerinden okumak kelimesinin sözlük anlamı
- gözlerine inanamamak kelimesinin sözlük anlamı
- gözlerine mil çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözlerini bayıltmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözlerini belertmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözlerini bitirmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözlerini devirmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözlerini fal taşı gibi açmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözlerini kaçırmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözlerinin içi gülmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözlerinin içine kadar kızarmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü (veya gözleri) açılmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü akmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü alışmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü almamak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü arkada kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü bulanmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü büyükte olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü çıkasıca kelimesinin sözlük anlamı
- gözü dalmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü değmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözü doymak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü dönesi kelimesinin sözlük anlamı
- gözü (veya gözleri) dönmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözü dumanlanmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü dünyayı görmemek kelimesinin sözlük anlamı
- gözü gibi sakınmak (veya saklamak veya esirgemek) kelimesinin sözlük anlamı
- gözü gibi sevmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözü gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözü gönlü açılmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü görmemek kelimesinin sözlük anlamı
- gözü görmez olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü göz değil kelimesinin sözlük anlamı
- gözü hiçbir şey görmemek kelimesinin sözlük anlamı
- gözü ısırmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü ilişmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözü (veya gözleri) kamaşmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü (veya gözleri) kararmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü (veya gözleri) kaymak (veya kaçmak) kelimesinin sözlük anlamı
- gözü kesmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözü kesmemek kelimesinin sözlük anlamı
- gözü kızmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü korkmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü kör olsun kelimesinin sözlük anlamı
- gözü (veya gözleri) okşamak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü (veya gözleri) (bir şeyde veya bir şeyin üzerinde) olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü olmamak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü sönmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözü su içmemek kelimesinin sözlük anlamı
- gözü (veya gözleri) takılmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü tanede olan kuşun ayağı tuzaktan kurtulmaz kelimesinin sözlük anlamı
- gözü toprağa bakmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü uyku tutmamak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü (veya gözleri) üstünde kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü yememek kelimesinin sözlük anlamı
- gözü yılmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözüm! kelimesinin sözlük anlamı
- gözüm çıksın (veya kör olsun) kelimesinin sözlük anlamı
- gözüm görmesin kelimesinin sözlük anlamı
- gözün aydın! kelimesinin sözlük anlamı
- gözün ... görsün kelimesinin sözlük anlamı
- gözünde kelimesinin sözlük anlamı
- gözünde büyümek kelimesinin sözlük anlamı
- gözünde büyütmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözünde olmamak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünde (veya gözlerinde) şimşek (veya şimşekler) çakmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünde tütmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözünden kıskanmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünden (veya gözlerinden) uyku akmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünden (veya gözlerinden) yaş (veya yaşlar) boşanmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözüne (veya gözlerine) bakmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözüne batmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözüne çarpmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözüne diken olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözüne dizine dursun kelimesinin sözlük anlamı
- gözüne girmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözüne hiçbir şey görünmemek kelimesinin sözlük anlamı
- gözüne ilişmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözüne karasu inmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözüne kestirmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözüne sokmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözüne uyku girmemek kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü (veya gözlerini) açmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü açmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü açmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü açmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü ağartmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü alamamak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü almak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü ayırmamak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü bağlamak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü çıkarmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü daldan budaktan (veya çöpten) esirgememek (veya sakınmamak) kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü (veya gözlerini) dikmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü doyurmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü dört açmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü (veya gözlerini) duman bürümek kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü gözüne dikmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü hırs bürümek kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü ... hırsı bürümek kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü (veya gözlerini) kan bürümek kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü (veya gözlerini) kapamak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü karartmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü (veya gözlerini) kırpmadan kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü kin bürümek kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü korkutmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü (veya gözlerini) oymak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü sevda (veya aşk) bürümek kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü sevdiğim kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü seveyim kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü toprak doyursun kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü üstünden ayırmamak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü yıldırmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü yummak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünü yummak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünün bebeği gibi sevmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözünün çapağını silmeden kelimesinin sözlük anlamı
- gözünün içine baka baka kelimesinin sözlük anlamı
- gözünün (veya gözlerinin) içine bakmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünün üstünde kaşın var dememek kelimesinin sözlük anlamı
- gözünün yaşına bakmamak kelimesinin sözlük anlamı
- gözünün önüne gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözünün önünü görmemek kelimesinin sözlük anlamı
- gözüyle görmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözüyle (veya gözleriyle) tartmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözaltına almak kelimesinin sözlük anlamı
- gözaltında tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözcülük etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözdağı vermek kelimesinin sözlük anlamı
- gözetim altında tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözetime almak kelimesinin sözlük anlamı
- göz göze gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- göz hapsine almak kelimesinin sözlük anlamı
- gözlem altına almak kelimesinin sözlük anlamı
- gözlüye gizli yoktur kelimesinin sözlük anlamı
- gözlük takmak kelimesinin sözlük anlamı
- göz nuru dökmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözümün nuru kelimesinin sözlük anlamı
- göz önüne almak kelimesinin sözlük anlamı
- göz önüne getirmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözünün önünden geçmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözünün önünden gitmemek kelimesinin sözlük anlamı
- gözünün önüne gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- göz (veya gözünün) önüne serilmek kelimesinin sözlük anlamı
- göz (veya gözler) önüne sermek kelimesinin sözlük anlamı
- gözü açık gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- gözü açık olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü bağlı olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü kapalı olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü kara çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü pek olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözyaşına boğulmak kelimesinin sözlük anlamı
- gradosu düşmek kelimesinin sözlük anlamı
- granit gibi kelimesinin sözlük anlamı
- grev yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- gurbet çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- gurbete çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- gurbete (veya gurbet ele) düşmek kelimesinin sözlük anlamı
- gurk etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gurk olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gurka yatmak kelimesinin sözlük anlamı
- gurup etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gurur duymak kelimesinin sözlük anlamı
- gurur gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- gurura kapılmak kelimesinin sözlük anlamı
- gururuna dokunmak kelimesinin sözlük anlamı
- gururuna ağır gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- gururunu ayakaltına almak kelimesinin sözlük anlamı
- gururunu okşamak kelimesinin sözlük anlamı
- güç gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- güç mevkide kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- güce sarmak kelimesinin sözlük anlamı
- gücüne gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- gücüne koşmak kelimesinin sözlük anlamı
- gücü gücü yetene kelimesinin sözlük anlamı
- gücü kesilmek kelimesinin sözlük anlamı
- gücü yetmek kelimesinin sözlük anlamı
- güç birliği yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- güçlük çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- güçlük çıkarmak kelimesinin sözlük anlamı
- güçlüğü (veya güçlükleri) yenmek kelimesinin sözlük anlamı
- güçsüz düşmek kelimesinin sözlük anlamı
- garanti altına almak kelimesinin sözlük anlamı
- garanti etmek kelimesinin sözlük anlamı
- garanti vermek kelimesinin sözlük anlamı
- garaz bağlamak kelimesinin sözlük anlamı
- garazı olmak kelimesinin sözlük anlamı
- garç gurç etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gardını almak kelimesinin sözlük anlamı
- gargara yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- gargaraya getirmek kelimesinin sözlük anlamı
- garip bulmak kelimesinin sözlük anlamı
- garip kuşun yuvasını Allah yapar kelimesinin sözlük anlamı
- garibe bir selam bin altın değer kelimesinin sözlük anlamı
- garibine gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- gariplik basmak kelimesinin sözlük anlamı
- gark etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gark olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gaseyan etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gâvur etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gâvur olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gâvur orucu gibi uzamak kelimesinin sözlük anlamı
- gâvur ölüsü gibi kelimesinin sözlük anlamı
- gâvura kızıp oruç yemek (veya bozmak) kelimesinin sözlük anlamı
- gâvurun ekmeğini yiyen gâvurun kılıcını çalar kelimesinin sözlük anlamı
- gâvur inadı tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- gâvurluk etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gaybubet etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gayret dayıya düştü kelimesinin sözlük anlamı
- gayret etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gayret göstermek kelimesinin sözlük anlamı
- gayret vermek kelimesinin sözlük anlamı
- gayrete gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- gayretine dokunmak kelimesinin sözlük anlamı
- gaz vermek kelimesinin sözlük anlamı
- gaza basmak (veya dayanmak) kelimesinin sözlük anlamı
- gaza gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- gaza getirmek kelimesinin sözlük anlamı
- gaza yüklenmek kelimesinin sözlük anlamı
- gazaba gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- gazaba uğramak kelimesinin sözlük anlamı
- gazabını yenmek kelimesinin sözlük anlamı
- gazel okumak kelimesinin sözlük anlamı
- gazel tutturmak kelimesinin sözlük anlamı
- gazi olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gazla! kelimesinin sözlük anlamı
- gebe kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- gebe olmak kelimesinin sözlük anlamı
- geberip gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- gece gözü, kör gözü kelimesinin sözlük anlamı
- gece işi, körler işi kelimesinin sözlük anlamı
- gece silahlı, gündüz külahlı kelimesinin sözlük anlamı
- geceler gebedir kelimesinin sözlük anlamı
- geceyi (veya gecesini) gündüze (veya gündüzüne) katmak kelimesinin sözlük anlamı
- gece gündüz dememek kelimesinin sözlük anlamı
- gecekondu gibi kelimesinin sözlük anlamı
- geç kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- geç olsun da güç olmasın kelimesinin sözlük anlamı
- geçgeç yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- geçilmemek kelimesinin sözlük anlamı
- geçimini doğrultmak kelimesinin sözlük anlamı
- geçinmeye gönlü olmamak kelimesinin sözlük anlamı
- geçinip gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- geçit vermek kelimesinin sözlük anlamı
- geç! (veya geç efendim!) kelimesinin sözlük anlamı
- geçiniz kelimesinin sözlük anlamı
- geçme namert köprüsünden, ko aparsın su seni kelimesinin sözlük anlamı
- geçti Bor'un pazarı (sür eşeğini Niğde'ye) kelimesinin sözlük anlamı
- geçtiği yoldan geçmek kelimesinin sözlük anlamı
- geçmiş ola kelimesinin sözlük anlamı
- geçmiş olsun kelimesinin sözlük anlamı
- geçmişe mazi, yenmişe kuzu derler kelimesinin sözlük anlamı
- geçmişi olmak kelimesinin sözlük anlamı
- geçmişini kurcalamak kelimesinin sözlük anlamı
- geçmişlerini karıştırmak kelimesinin sözlük anlamı
- gedik açılmak kelimesinin sözlük anlamı
- gedik açmak kelimesinin sözlük anlamı
- gedik kapamak kelimesinin sözlük anlamı
- gedik kapmak kelimesinin sözlük anlamı
- gedikleri tıkamak kelimesinin sözlük anlamı
- gelberi etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gelecek vadetmek kelimesinin sözlük anlamı
- gelen ağam giden paşam kelimesinin sözlük anlamı
- gelen gideni aratır (veya gelen gidene rahmet okutur) kelimesinin sözlük anlamı
- gelene git denilmez kelimesinin sözlük anlamı
- gelin almak kelimesinin sözlük anlamı
- gelin altın taht getirmiş, çıkmış kendisi oturmuş kelimesinin sözlük anlamı
- gelin eşikte, oğlan beşikte kelimesinin sözlük anlamı
- gelin etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gelin gibi süzülmek kelimesinin sözlük anlamı
- gelin girmedik ev olur, ölüm girmedik ev olmaz kelimesinin sözlük anlamı
- gelin gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- gelin olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gelin yazmak kelimesinin sözlük anlamı
- gelini ata bindirmişler "ya nasip" demiş kelimesinin sözlük anlamı
- gelinlik etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gelinliği tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- gelip geçici olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gel de (veya gelsin de) kelimesinin sözlük anlamı
- gel demesi kolay ama git demesi güçtür kelimesinin sözlük anlamı
- gel denilen yere gitmeye ar eyleme, gelme denilen yere gidip yerini dar eyleme kelimesinin sözlük anlamı
- geldik yüze, çıktık düze kelimesinin sözlük anlamı
- gel keyfim gel kelimesinin sözlük anlamı
- gel zaman git zaman kelimesinin sözlük anlamı
- geleceği varsa göreceği de var kelimesinin sözlük anlamı
- gelip çatmak (veya dayanmak) kelimesinin sözlük anlamı
- gelip geçmek kelimesinin sözlük anlamı
- gelsin ... (veya gelsin ... gitsin ...) kelimesinin sözlük anlamı
- gem almak kelimesinin sözlük anlamı
- gem almamak kelimesinin sözlük anlamı
- gem almayan atın ölümü yakındır kelimesinin sözlük anlamı
- gem vurmak kelimesinin sözlük anlamı
- gemi azıya almak kelimesinin sözlük anlamı
- gemini kısmak kelimesinin sözlük anlamı
- gemi karaya oturmak kelimesinin sözlük anlamı
- gemileri yakmak kelimesinin sözlük anlamı
- gemi baş vurmak kelimesinin sözlük anlamı
- gemi dövünmek kelimesinin sözlük anlamı
- gemi gezmek kelimesinin sözlük anlamı
- gemisi şapa oturmak kelimesinin sözlük anlamı
- gemisini kurtaran kaptan kelimesinin sözlük anlamı
- gemisini yürütmek kelimesinin sözlük anlamı
- gemiyi rotasına koymak kelimesinin sözlük anlamı
- gemiyi tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- gemiyi yatırmak kelimesinin sözlük anlamı
- gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir kelimesinin sözlük anlamı
- gençlikte para kazan (veya taş taşı), kocalıkta kur kazan (veya ye aşı) kelimesinin sözlük anlamı
- gene de kelimesinin sözlük anlamı
- geniş bir nefes almak kelimesinin sözlük anlamı
- geniş karşılamak kelimesinin sözlük anlamı
- genizden konuşmak (veya çıkarmak) kelimesinin sözlük anlamı
- gerçek yüzünü göstermek kelimesinin sözlük anlamı
- gerdan kırmak kelimesinin sözlük anlamı
- gerdeğe girmek kelimesinin sözlük anlamı
- gerek görmek kelimesinin sözlük anlamı
- gereği düşünülmek kelimesinin sözlük anlamı
- gereği gibi kelimesinin sözlük anlamı
- gerekçe göstermek kelimesinin sözlük anlamı
- gerekli görmek kelimesinin sözlük anlamı
- gerekli kılmak kelimesinin sözlük anlamı
- gereksinme duymak kelimesinin sözlük anlamı
- gereksiz görmek kelimesinin sözlük anlamı
- gergef işlemek kelimesinin sözlük anlamı
- gerginlik yaratmak kelimesinin sözlük anlamı
- geri almak kelimesinin sözlük anlamı
- geri basmak kelimesinin sözlük anlamı
- geri çekilmek kelimesinin sözlük anlamı
- geri çevirmek kelimesinin sözlük anlamı
- geri dönmek kelimesinin sözlük anlamı
- geri durmak kelimesinin sözlük anlamı
- geri gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- geri göndermek kelimesinin sözlük anlamı
- geri kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- geri kalmamak kelimesinin sözlük anlamı
- geri komamak kelimesinin sözlük anlamı
- geri saymak kelimesinin sözlük anlamı
- geri vermek kelimesinin sözlük anlamı
- geriye bırakmak kelimesinin sözlük anlamı
- geriye dönmek kelimesinin sözlük anlamı
- geriye yürümek kelimesinin sözlük anlamı
- gerize taş atmak kelimesinin sözlük anlamı
- gevezelik etmek kelimesinin sözlük anlamı
- geviş getirmek kelimesinin sözlük anlamı
- gevrek gevrek gülmek kelimesinin sözlük anlamı
- geyik etine girmek kelimesinin sözlük anlamı
- geyik yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- gez göz arpacık kelimesinin sözlük anlamı
- geze almak kelimesinin sözlük anlamı
- geziye çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- gezen ayağa taş değer (veya dolar) kelimesinin sözlük anlamı
- gezen kurt aç kalmaz kelimesinin sözlük anlamı
- gezip tozmak kelimesinin sözlük anlamı
- gıcık almak (veya kapmak veya olmak) kelimesinin sözlük anlamı
- gıcık etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gıcık tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- gıcık vermek kelimesinin sözlük anlamı
- gıcır gıcır etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gıllıgışlı olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gına gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- gına getirmek kelimesinin sözlük anlamı
- gıpta etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gır atmak kelimesinin sözlük anlamı
- gır geçmek kelimesinin sözlük anlamı
- gır kaynatmak kelimesinin sözlük anlamı
- gır gır geçmek kelimesinin sözlük anlamı
- gır gıra almak (veya getirmek) kelimesinin sözlük anlamı
- gırla gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- gırtlak gırtlağa gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- gırtlağına basmak kelimesinin sözlük anlamı
- gırtlağına kadar kelimesinin sözlük anlamı
- gırtlağına sarılmak kelimesinin sözlük anlamı
- gırtlağından kesmek kelimesinin sözlük anlamı
- gıybet etmek kelimesinin sözlük anlamı
- gibi gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- gibi olmak kelimesinin sözlük anlamı
- gibisine gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- gibisine getirmek kelimesinin sözlük anlamı
- gidilmeyen yer senin değildir kelimesinin sözlük anlamı
- gidiş o gidiş kelimesinin sözlük anlamı
- girdabına kapılmak kelimesinin sözlük anlamı
- giriftar olmak kelimesinin sözlük anlamı
- girişimde bulunmak kelimesinin sözlük anlamı
- girecek delik aramak kelimesinin sözlük anlamı
- girip çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- giden gelse dedem gelirdi kelimesinin sözlük anlamı
- gidip de gelmemek var, gelip de görmemek (veya bulmamak) var kelimesinin sözlük anlamı
- gitsin kelimesinin sözlük anlamı
- gitti kelimesinin sözlük anlamı
- gitti de geldi kelimesinin sözlük anlamı
- gitti gider (dahi gider) kelimesinin sözlük anlamı
- giydirip kuşatmak kelimesinin sözlük anlamı
- giyinip kuşanmak kelimesinin sözlük anlamı
- giydiği yakışırken eller bakışırken kelimesinin sözlük anlamı
- güvenmelik vermek kelimesinin sözlük anlamı
- galop yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- gün ışığına çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- gözü yolda (veya yollarda) kalmak (veya olmak) kelimesinin sözlük anlamı
- gözü yüksekte (veya yükseklerde) olmak kelimesinin sözlük anlamı
- göz göz olmak kelimesinin sözlük anlamı
- göz (veya gözünün) önünde olmak kelimesinin sözlük anlamı
- göz önünde tutmak (veya bulundurmak) kelimesinin sözlük anlamı
- gözü önünde kelimesinin sözlük anlamı
- geri geri çekilmek kelimesinin sözlük anlamı
Yukarı