Skip To Content
ş harfi ile başlayan Atasözleri ve Deyimler
- skala yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- saban sürmek kelimesinin sözlük anlamı
- sabanın tutağına yapışan el aç kalmaz kelimesinin sözlük anlamı
- sabır acıdır, meyvesi tatlıdır kelimesinin sözlük anlamı
- sabrı taşmak (veya tükenmek) kelimesinin sözlük anlamı
- sabit olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sabotaj yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- sabote etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sabreden derviş muradına ermiş kelimesinin sözlük anlamı
- saç ağartmak kelimesinin sözlük anlamı
- saç saça baş başa kelimesinin sözlük anlamı
- saç saça baş başa gelmek (veya dövüşmek) kelimesinin sözlük anlamı
- saç sakal ağartmak kelimesinin sözlük anlamı
- saç sakal birbirine karışmak kelimesinin sözlük anlamı
- saçı başı ağarmak kelimesinin sözlük anlamı
- saçı başı birbirine karışmak kelimesinin sözlük anlamı
- saçı bitmedik (veya bitmemiş) (yetim) kelimesinin sözlük anlamı
- saçı (veya saçları) değirmende ağartmamak kelimesinin sözlük anlamı
- saçı sakalı akar gibi kelimesinin sözlük anlamı
- saçı topuklarını dövmek kelimesinin sözlük anlamı
- saçı uzun aklı kısa kelimesinin sözlük anlamı
- saçın ak mı kara mı, önüne düşünce görürsün kelimesinin sözlük anlamı
- saçına ak (veya kır) düşmek kelimesinin sözlük anlamı
- saçına başına bakmadan kelimesinin sözlük anlamı
- saçına kar yağmak kelimesinin sözlük anlamı
- saçını başını yolmak kelimesinin sözlük anlamı
- saçını süpürge etmek kelimesinin sözlük anlamı
- saçları iki türlü olmak kelimesinin sözlük anlamı
- saçak öpmek kelimesinin sözlük anlamı
- saçı kılmak (veya atmak) kelimesinin sözlük anlamı
- saçılıp dökülmek kelimesinin sözlük anlamı
- saçıp savurmak kelimesinin sözlük anlamı
- sadakat göstermek kelimesinin sözlük anlamı
- sadakatsizlik göstermek kelimesinin sözlük anlamı
- sadede gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- sadık kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- sadra şifa vermek kelimesinin sözlük anlamı
- sâdır olmak kelimesinin sözlük anlamı
- saf bağlamak kelimesinin sözlük anlamı
- saf değiştirmek kelimesinin sözlük anlamı
- saf tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- saflara ayırmak kelimesinin sözlük anlamı
- saf dışı olmak kelimesinin sözlük anlamı
- saf dışı etmek (veya bırakmak) kelimesinin sözlük anlamı
- safra almak kelimesinin sözlük anlamı
- safra atmak kelimesinin sözlük anlamı
- safra boşaltmak kelimesinin sözlük anlamı
- safra atmak kelimesinin sözlük anlamı
- safra bastırmak kelimesinin sözlük anlamı
- safrası kabarmak kelimesinin sözlük anlamı
- sağ eliyle sol kulağını göstermek kelimesinin sözlük anlamı
- sağ elinin verdiğini sol elin görmesin kelimesinin sözlük anlamı
- sağ gösterip sol vurmak kelimesinin sözlük anlamı
- sağ gözünü sol gözünden sakınmak kelimesinin sözlük anlamı
- sağ yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- sağa kaymak kelimesinin sözlük anlamı
- sağa sola kelimesinin sözlük anlamı
- sağa sola bakmadan kelimesinin sözlük anlamı
- sağdan geri dönmek (veya etmek) kelimesinin sözlük anlamı
- sağı solu (belli) olmamak kelimesinin sözlük anlamı
- sağını solunu bilmemek kelimesinin sözlük anlamı
- sağ kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- sağ ol kelimesinin sözlük anlamı
- sağ olsun kelimesinin sözlük anlamı
- sağır olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sağır sultan bile duydu kelimesinin sözlük anlamı
- sağlam pabuç (veya ayakkabı) değil kelimesinin sözlük anlamı
- sağlam durmak kelimesinin sözlük anlamı
- sağlama bağlamak kelimesinin sözlük anlamı
- sağlam kazığa bağlamak kelimesinin sözlük anlamı
- sağlıcakla kal (veya kalın) kelimesinin sözlük anlamı
- sağlık olsun! kelimesinin sözlük anlamı
- sağlığında kelimesinin sözlük anlamı
- sağlığınıza kelimesinin sözlük anlamı
- sagu sağmak kelimesinin sözlük anlamı
- sah çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- sahaya çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- sahabet etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sahabetçi çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- sahile bindirmek kelimesinin sözlük anlamı
- sahile vurmak kelimesinin sözlük anlamı
- sahip çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- sahip kılmak kelimesinin sözlük anlamı
- sahip olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sahne almak kelimesinin sözlük anlamı
- sahne olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sahneye çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- sahneye koymak kelimesinin sözlük anlamı
- sahura kalkmak kelimesinin sözlük anlamı
- sak durmak kelimesinin sözlük anlamı
- sak yatmak kelimesinin sözlük anlamı
- saka beygiri gibi kelimesinin sözlük anlamı
- sakal bırakmak (veya koyuvermek veya salıvermek veya uzatmak) kelimesinin sözlük anlamı
- sakal oynatmaz kelimesinin sözlük anlamı
- sakalı bitmek kelimesinin sözlük anlamı
- sakalı değirmende ağartmamak kelimesinin sözlük anlamı
- sakalı ele vermek (veya kaptırmak) kelimesinin sözlük anlamı
- sakalı saydırmak kelimesinin sözlük anlamı
- sakalına ak (veya kır) düşmek kelimesinin sözlük anlamı
- sakalım yok ki sözüm dinlensin kelimesinin sözlük anlamı
- sakalına gülmek kelimesinin sözlük anlamı
- sakalına kar yağmak kelimesinin sözlük anlamı
- sakalına göre tarak vurmak kelimesinin sözlük anlamı
- sakalının altına girmek kelimesinin sözlük anlamı
- sakat olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sakata gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- sakın ha! kelimesinin sözlük anlamı
- sakınması olmamak kelimesinin sözlük anlamı
- sakıt olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sakız gibi kelimesinin sözlük anlamı
- sakin olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sakit kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- sakla samanı, gelir zamanı kelimesinin sözlük anlamı
- sela vermek (veya okumak) kelimesinin sözlük anlamı
- salah bulmak kelimesinin sözlük anlamı
- salapurya gibi kelimesinin sözlük anlamı
- salavat getirmek kelimesinin sözlük anlamı
- saldırıya uğramak kelimesinin sözlük anlamı
- salık vermek kelimesinin sözlük anlamı
- salik olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sallamamak kelimesinin sözlük anlamı
- sallantıda bırakmak kelimesinin sözlük anlamı
- sallantıda kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- sallasırt etmek kelimesinin sözlük anlamı
- salma gezmek (veya dolaşmak) kelimesinin sözlük anlamı
- salma salmak kelimesinin sözlük anlamı
- salta durmak kelimesinin sözlük anlamı
- saltanat sürmek kelimesinin sözlük anlamı
- saman altından su yürütmek kelimesinin sözlük anlamı
- saman gibi kelimesinin sözlük anlamı
- saman alevi gibi kelimesinin sözlük anlamı
- samimi olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sana yalan, bana gerçek kelimesinin sözlük anlamı
- sana taşla vurana sen aşla (veya ekmekle veya pamukla) var (veya dokun) kelimesinin sözlük anlamı
- sana vereyim bir öğüt, kendi ununu kendin öğüt kelimesinin sözlük anlamı
- sancak göstermek kelimesinin sözlük anlamı
- sancısı tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- sandık başına gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- sandık düzmek kelimesinin sözlük anlamı
- sandığa gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- sandığa gömmek kelimesinin sözlük anlamı
- sandıktaki sırtında, ambardaki karnında kelimesinin sözlük anlamı
- sandıktan çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- sanısına kapılmak kelimesinin sözlük anlamı
- sansasyon yaratmak kelimesinin sözlük anlamı
- sansür etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sansür koymak kelimesinin sözlük anlamı
- sansürden geçirmek kelimesinin sözlük anlamı
- santim kaçırmamak kelimesinin sözlük anlamı
- santra yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- sap çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- sap derken saman demek kelimesinin sözlük anlamı
- sap döner, keser döner, gün gelir hesap döner kelimesinin sözlük anlamı
- sap gibi kelimesinin sözlük anlamı
- sap yiyip saman sıçmak kelimesinin sözlük anlamı
- sapına kadar kelimesinin sözlük anlamı
- sapla samanı karıştırmak kelimesinin sözlük anlamı
- sapartayı vermek kelimesinin sözlük anlamı
- saparta (veya sapartayı) yemek kelimesinin sözlük anlamı
- sapır sapır dökülmek kelimesinin sözlük anlamı
- saplanıp kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- sapsarı kesilmek (veya olmak) kelimesinin sözlük anlamı
- saraka etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sarakaya almak kelimesinin sözlük anlamı
- sararıp solmak kelimesinin sözlük anlamı
- sardalya gibi istif olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sarf etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sarfınazar etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sarhoş etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sarhoş olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sarhoştum aydım, böyle yaşamaktan caydım kelimesinin sözlük anlamı
- sarhoşluğa vurmak kelimesinin sözlük anlamı
- sarı çizmeli Mehmet Ağa kelimesinin sözlük anlamı
- sarı kart görmek kelimesinin sözlük anlamı
- sarı kart göstermek kelimesinin sözlük anlamı
- sarılıp kundaklanmak kelimesinin sözlük anlamı
- sarımsak yemedim ki ağzım koksun kelimesinin sözlük anlamı
- sarımsağı gelin etmişler de kırk gün kokusu çıkmamış kelimesinin sözlük anlamı
- sarkıntı olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sarkıntılık etmek (veya yapmak) kelimesinin sözlük anlamı
- sarıp sarmalamak kelimesinin sözlük anlamı
- sarmaş dolaş olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sarpa sarmak (veya çekmek) kelimesinin sözlük anlamı
- sarsıntı geçirmek kelimesinin sözlük anlamı
- sası kokmak kelimesinin sözlük anlamı
- satıya çıkarmak kelimesinin sözlük anlamı
- satılık ziftin olsun, Selanik'ten kel gelir kelimesinin sözlük anlamı
- satılığa çıkarmak kelimesinin sözlük anlamı
- satır atmak kelimesinin sözlük anlamı
- satış yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- satışa çıkarmak kelimesinin sözlük anlamı
- saat bir (veya iki, üç ...) yönünde kelimesinin sözlük anlamı
- saat bu saat kelimesinin sözlük anlamı
- saat gibi kelimesinin sözlük anlamı
- saat gibi işlemek kelimesinin sözlük anlamı
- saat on bir buçuğu çalmak kelimesinin sözlük anlamı
- saat tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- saati çalmak kelimesinin sözlük anlamı
- saati saatine uymamak kelimesinin sözlük anlamı
- saat başı galiba! kelimesinin sözlük anlamı
- sabah ola, hayrola kelimesinin sözlük anlamı
- sabaha çıkmamak kelimesinin sözlük anlamı
- sabaha kadar kelimesinin sözlük anlamı
- sabahı bulmak (veya etmek) kelimesinin sözlük anlamı
- sabahı sabah etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sabahı zor etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sabahlar (veya sabahışerifler) hayrolsun! kelimesinin sözlük anlamı
- sabahtan akşama kadar kelimesinin sözlük anlamı
- satışa gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- satıp savmak kelimesinin sözlük anlamı
- savaş açmak (veya ilan etmek) kelimesinin sözlük anlamı
- savaş vermek kelimesinin sözlük anlamı
- savaşım vermek kelimesinin sözlük anlamı
- savlet etmek kelimesinin sözlük anlamı
- savul! (veya savulun!) kelimesinin sözlük anlamı
- savunma yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- savunmasını almak kelimesinin sözlük anlamı
- savuşup gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- saya gezmek kelimesinin sözlük anlamı
- sayfa bağlamak kelimesinin sözlük anlamı
- saygı duymak (veya beslemek) kelimesinin sözlük anlamı
- saygı göstermek kelimesinin sözlük anlamı
- saygısızlık etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sayı hesabıyla kelimesinin sözlük anlamı
- sayım suyum yok kelimesinin sözlük anlamı
- sayısını Allah bilir kelimesinin sözlük anlamı
- say beni, sayayım seni kelimesinin sözlük anlamı
- sayıp dökmek kelimesinin sözlük anlamı
- saymakla bitmemek (veya tükenmemek) kelimesinin sözlük anlamı
- sebat etmek (veya göstermek) kelimesinin sözlük anlamı
- sebebiyet vermek kelimesinin sözlük anlamı
- sebep olan sebepsiz kalsın kelimesinin sözlük anlamı
- sebep olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sebepsiz kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- sebil etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sebilhane bardağı gibi kelimesinin sözlük anlamı
- secde etmek kelimesinin sözlük anlamı
- secdeye varmak (veya kapanmak) kelimesinin sözlük anlamı
- seçisine varmak kelimesinin sözlük anlamı
- seçim yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- sedyelik olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sefa (veya sefalar) bulduk kelimesinin sözlük anlamı
- sefa geldin (veya geldiniz) kelimesinin sözlük anlamı
- sefa geldine gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- sefa sürmek kelimesinin sözlük anlamı
- sefasına bakmak kelimesinin sözlük anlamı
- sefasını sürmek kelimesinin sözlük anlamı
- sefalet çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- sefer etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sefere kalkmak kelimesinin sözlük anlamı
- seferber etmek kelimesinin sözlük anlamı
- seferber olmak kelimesinin sözlük anlamı
- seferberlik ilan etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sefer tası gibi kelimesinin sözlük anlamı
- segman atmak kelimesinin sözlük anlamı
- sehpaya çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- seksen kapının ipini çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- sekte vermek kelimesinin sözlük anlamı
- sekte vurmak kelimesinin sözlük anlamı
- sekteye uğramak kelimesinin sözlük anlamı
- sekteye uğratmak kelimesinin sözlük anlamı
- sel gibi akmak kelimesinin sözlük anlamı
- sel gider, kum kalır kelimesinin sözlük anlamı
- sel götürmek kelimesinin sözlük anlamı
- sel olup akmak kelimesinin sözlük anlamı
- sel seli götürmek kelimesinin sözlük anlamı
- sele gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- sele kapılmak kelimesinin sözlük anlamı
- selam (veya selamı) almak kelimesinin sözlük anlamı
- selam çakmak kelimesinin sözlük anlamı
- selam (veya selama) durmak kelimesinin sözlük anlamı
- selam etmek kelimesinin sözlük anlamı
- selam olsun kelimesinin sözlük anlamı
- selam para, kelam para kelimesinin sözlük anlamı
- selam yollamak (veya salmak) kelimesinin sözlük anlamı
- selam söylemek kelimesinin sözlük anlamı
- selam vermek kelimesinin sözlük anlamı
- selam verdik, borçlu çıktık kelimesinin sözlük anlamı
- selamete çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- selamı sabahı kesmek kelimesinin sözlük anlamı
- selamünaleyküm kör kadı kelimesinin sözlük anlamı
- semen peyda etmek kelimesinin sözlük anlamı
- semer vurmak kelimesinin sözlük anlamı
- semeri devirmek kelimesinin sözlük anlamı
- semeresini vermek kelimesinin sözlük anlamı
- sempati duymak (veya beslemek) kelimesinin sözlük anlamı
- sempatisini kazanmak kelimesinin sözlük anlamı
- semtine uğramamak kelimesinin sözlük anlamı
- sen ağa ben ağa, koyunları (veya inekleri) kim sağa? kelimesinin sözlük anlamı
- sen ben davası (veya kavgası) kelimesinin sözlük anlamı
- sen bilirsin kelimesinin sözlük anlamı
- sen giderken ben geliyordum kelimesinin sözlük anlamı
- sen sağ, ben selamet kelimesinin sözlük anlamı
- sen zot ben zot, ata kim vere ot kelimesinin sözlük anlamı
- senden kelimesinin sözlük anlamı
- seni gidi seni (veya seni seni) kelimesinin sözlük anlamı
- seninki can da benimki patlıcan mı? kelimesinin sözlük anlamı
- senet vermek kelimesinin sözlük anlamı
- senli benli olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sepet havası çalmak kelimesinin sözlük anlamı
- sepette pamuğu olmamak kelimesinin sözlük anlamı
- ser verip sır vermemek kelimesinin sözlük anlamı
- serde ... var kelimesinin sözlük anlamı
- serbest bırakmak kelimesinin sözlük anlamı
- serbest çalışmak kelimesinin sözlük anlamı
- serçeden korkan darı ekmez kelimesinin sözlük anlamı
- sergi açmak kelimesinin sözlük anlamı
- sergi sermek kelimesinin sözlük anlamı
- sergin vermek kelimesinin sözlük anlamı
- serilip serpilmek kelimesinin sözlük anlamı
- serilip yatmak kelimesinin sözlük anlamı
- serin gel! kelimesinin sözlük anlamı
- serin tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- serinlik vermek kelimesinin sözlük anlamı
- serkeşlik etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sermaye yapmak (veya etmek) kelimesinin sözlük anlamı
- sermayeyi doğrultmak kelimesinin sözlük anlamı
- sermayeyi kediye yüklemek kelimesinin sözlük anlamı
- sermest olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sersefil olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sersem etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sersem gibi kelimesinin sözlük anlamı
- serseme dönmek kelimesinin sözlük anlamı
- sersem olmak kelimesinin sözlük anlamı
- serseme çevirmek kelimesinin sözlük anlamı
- serserilik yapmak (veya etmek) kelimesinin sözlük anlamı
- sert çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- servise çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- servis atmak kelimesinin sözlük anlamı
- servis etmek kelimesinin sözlük anlamı
- servis yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- serzeniş etmek kelimesinin sözlük anlamı
- serzenişte bulunmak kelimesinin sözlük anlamı
- ses çıkarmamak (veya etmemek) kelimesinin sözlük anlamı
- ses çıkmamak kelimesinin sözlük anlamı
- ses getirmek kelimesinin sözlük anlamı
- ses etmek kelimesinin sözlük anlamı
- ses kesilmek kelimesinin sözlük anlamı
- ses vermek kelimesinin sözlük anlamı
- sesi ayyuka çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- sesi çıkmamak (veya kesilmek) kelimesinin sözlük anlamı
- sesini çıkarmamak kelimesinin sözlük anlamı
- sesini kesmek kelimesinin sözlük anlamı
- sesini kısmak kelimesinin sözlük anlamı
- sesini yükseltmek kelimesinin sözlük anlamı
- ses seda çıkmamak kelimesinin sözlük anlamı
- ses seda kesilmek (veya kalmamak) kelimesinin sözlük anlamı
- ses seda yok kelimesinin sözlük anlamı
- sessizliğe gömülmek kelimesinin sözlük anlamı
- sesi soluğu çıkmamak (veya kesilmek) kelimesinin sözlük anlamı
- set çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- sevap kazanmak (veya işlemek) kelimesinin sözlük anlamı
- sevaba girmek kelimesinin sözlük anlamı
- sevda çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- sevgi beslemek kelimesinin sözlük anlamı
- sevinç yaşları (veya gözyaşları) dökmek kelimesinin sözlük anlamı
- sevinci kursağında kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- sevincinden ağzı kulaklarına varmak kelimesinin sözlük anlamı
- sevinçten (havalara) uçmak kelimesinin sözlük anlamı
- sevk etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sevk olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sevsinler! kelimesinin sözlük anlamı
- seyahat etmek kelimesinin sözlük anlamı
- seyre çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- seyre dalmak kelimesinin sözlük anlamı
- seyirci kalmak (veya olmak) kelimesinin sözlük anlamı
- seyran etmek (veya eylemek) kelimesinin sözlük anlamı
- seyrana çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- seyret! kelimesinin sözlük anlamı
- sıcak bakmak kelimesinin sözlük anlamı
- sıcak basmak (veya bastırmak) kelimesinin sözlük anlamı
- sıcak olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sıcak yüz göstermek kelimesinin sözlük anlamı
- sıçan deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna kabak bağlamış kelimesinin sözlük anlamı
- sıçan deliği aramak kelimesinin sözlük anlamı
- sıçan deliği bin akçe kelimesinin sözlük anlamı
- sıçan deliğine paha biçilmez olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sıçan düşse başı yarılır kelimesinin sözlük anlamı
- sıçana dönmek kelimesinin sözlük anlamı
- sıçıp sıvamak kelimesinin sözlük anlamı
- sıçtı Cafer, bez getir kelimesinin sözlük anlamı
- sıdkı sıyrılmak kelimesinin sözlük anlamı
- sıfıra inmek kelimesinin sözlük anlamı
- sıfıra sıfır, elde var sıfır kelimesinin sözlük anlamı
- sıfırdan başlamak kelimesinin sözlük anlamı
- sıfır çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- sıfırı tüketmek kelimesinin sözlük anlamı
- sülün gibi kelimesinin sözlük anlamı
- sünger çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- sünger geçirmek kelimesinin sözlük anlamı
- sünger gibi kelimesinin sözlük anlamı
- sünnet etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sünnet olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sürfile yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- sürgit yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- sürgün gitmek (veya olmak) kelimesinin sözlük anlamı
- sürgün vermek kelimesinin sözlük anlamı
- sürgüne göndermek kelimesinin sözlük anlamı
- sürme çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- sürmeyi gözden çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- sürüp gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- sürüp gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- sürpriz yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- sürtüp durmak kelimesinin sözlük anlamı
- sürtünüp durmak kelimesinin sözlük anlamı
- sürüden ayrılanı kurt kapar kelimesinin sözlük anlamı
- sürüden ayrılmak kelimesinin sözlük anlamı
- sürüsüne bereket! kelimesinin sözlük anlamı
- sürüyü güden kurdu görür kelimesinin sözlük anlamı
- sürüncemede bırakmak (veya tutmak) kelimesinin sözlük anlamı
- sürüncemede kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- süs için kelimesinin sözlük anlamı
- süsleyip püslemek kelimesinin sözlük anlamı
- süt çalmak kelimesinin sözlük anlamı
- süt çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- süt dökmüş kedi gibi kelimesinin sözlük anlamı
- süt dökmüş kediye dönmek kelimesinin sözlük anlamı
- süt gibi kelimesinin sözlük anlamı
- süt vermek kelimesinin sözlük anlamı
- sütten ağzı yanmak kelimesinin sözlük anlamı
- sütten çıkmış ak kaşık gibi olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sütten ağzı yanan yoğurdu (veya ayranı) üfleyerek yer (veya içer) kelimesinin sözlük anlamı
- sütten kesmek kelimesinin sözlük anlamı
- sütten kesilmek kelimesinin sözlük anlamı
- sütüne havale etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sütüne kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- sütçü beygiri gibi kelimesinin sözlük anlamı
- sütçü beygiri gibi ayakta uyumak kelimesinin sözlük anlamı
- sütun gibi kelimesinin sözlük anlamı
- sütununu açmak kelimesinin sözlük anlamı
- süzgeçten geçirmek kelimesinin sözlük anlamı
- süzüm süzüm süzülmek kelimesinin sözlük anlamı
- şablon çıkarmak kelimesinin sözlük anlamı
- şad olmak kelimesinin sözlük anlamı
- şad etmek kelimesinin sözlük anlamı
- şafak atmak kelimesinin sözlük anlamı
- şafak sökmek kelimesinin sözlük anlamı
- Şafii köpeği gibi titremek kelimesinin sözlük anlamı
- Şafii köpeğine dönmek kelimesinin sözlük anlamı
- şahken şahbaz olmak kelimesinin sözlük anlamı
- şaha kalkmak kelimesinin sözlük anlamı
- şehadet etmek kelimesinin sözlük anlamı
- şehadet getirmek kelimesinin sözlük anlamı
- şehadet şerbetini içmek kelimesinin sözlük anlamı
- şehadette bulunmak kelimesinin sözlük anlamı
- şaheser yaratmak kelimesinin sözlük anlamı
- şahit olmak kelimesinin sözlük anlamı
- şahit tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- şahitlik etmek kelimesinin sözlük anlamı
- şahsiyat yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- şahsiyata dökmek (veya sürüklemek) kelimesinin sözlük anlamı
- şaibe altında kalmak (veya tutulmak) kelimesinin sözlük anlamı
- şak diye kelimesinin sözlük anlamı
- şaka etmek kelimesinin sözlük anlamı
- şaka gibi gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- şaka götürmemek kelimesinin sözlük anlamı
- şaka kaldırmak kelimesinin sözlük anlamı
- şaka söylemek kelimesinin sözlük anlamı
- şaka yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- şakası yok kelimesinin sözlük anlamı
- şakaya almak kelimesinin sözlük anlamı
- şakaya gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- şakaya gelmemek kelimesinin sözlük anlamı
- şakaya getirmek kelimesinin sözlük anlamı
- şakaya sığınmak kelimesinin sözlük anlamı
- şakaya vurmak kelimesinin sözlük anlamı
- şakayı kakaya çevirmek kelimesinin sözlük anlamı
- şakayken kaka olmak kelimesinin sözlük anlamı
- şakakları ağarmak (veya beyazlanmak) kelimesinin sözlük anlamı
- şakakları atmak kelimesinin sözlük anlamı
- şaka maka derken kelimesinin sözlük anlamı
- şalvar gibi kelimesinin sözlük anlamı
- şamama gibi kelimesinin sözlük anlamı
- şamar atmak (veya indirmek) kelimesinin sözlük anlamı
- şamar patlatmak kelimesinin sözlük anlamı
- şamaroğlanına dönmek kelimesinin sözlük anlamı
- şamata koparmak kelimesinin sözlük anlamı
- şamata etmek kelimesinin sözlük anlamı
- şan vermek kelimesinin sözlük anlamı
- şanına yedirememek kelimesinin sözlük anlamı
- şanına yakışmak kelimesinin sözlük anlamı
- şanından olmak kelimesinin sözlük anlamı
- şans tanımak kelimesinin sözlük anlamı
- şansa bırakmak kelimesinin sözlük anlamı
- şansa kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- şansı dönmek kelimesinin sözlük anlamı
- şansı yaver gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- şantaj yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- şap gibi kelimesinin sözlük anlamı
- şap gibi donmak (veya kalmak) kelimesinin sözlük anlamı
- şap gibi yanmak kelimesinin sözlük anlamı
- şapa oturmak kelimesinin sözlük anlamı
- şapka çıkarmak kelimesinin sözlük anlamı
- şapkasını giymek (veya taşımak) kelimesinin sözlük anlamı
- şaplak atmak (veya indirmek) kelimesinin sözlük anlamı
- şarj etmek kelimesinin sözlük anlamı
- şarkı söylemek kelimesinin sözlük anlamı
- şarkı tutturmak kelimesinin sözlük anlamı
- şart etmek kelimesinin sözlük anlamı
- şart koşmak kelimesinin sözlük anlamı
- şart olmak kelimesinin sözlük anlamı
- şart olsun kelimesinin sözlük anlamı
- şaşı çakır demektense kör de de kurtul kelimesinin sözlük anlamı
- şaşırıp kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- şaşkına çevirmek kelimesinin sözlük anlamı
- şaşkına dönmek kelimesinin sözlük anlamı
- şato gibi kelimesinin sözlük anlamı
- şavkı vurmak kelimesinin sözlük anlamı
- şeamet tellallığı yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- şefaat etmek kelimesinin sözlük anlamı
- şehit düşmek (veya olmak) kelimesinin sözlük anlamı
- şehit edilmek kelimesinin sözlük anlamı
- şeker gibi kelimesinin sözlük anlamı
- şekeri kestirmek kelimesinin sözlük anlamı
- şekerim! kelimesinin sözlük anlamı
- şekerleme yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- şekil almak kelimesinin sözlük anlamı
- şekil ve şemail kelimesinin sözlük anlamı
- şekil vermek kelimesinin sözlük anlamı
- şekle sokmak (veya koymak) kelimesinin sözlük anlamı
- şekilci olmak kelimesinin sözlük anlamı
- şekvacı olmak kelimesinin sözlük anlamı
- şen olmak kelimesinin sözlük anlamı
- şenlik görmemiş kelimesinin sözlük anlamı
- şerrine lanet kelimesinin sözlük anlamı
- şerbet gibi kelimesinin sözlük anlamı
- şerbet içmek kelimesinin sözlük anlamı
- şeref vermek kelimesinin sözlük anlamı
- şerefe (veya şerefinize) kelimesinin sözlük anlamı
- şerefyap olmak kelimesinin sözlük anlamı
- şerh düşmek (veya koymak) kelimesinin sözlük anlamı
- şerh etmek kelimesinin sözlük anlamı
- şeriatın kestiği parmak acımaz kelimesinin sözlük anlamı
- şerit değiştirmek kelimesinin sözlük anlamı
- şeşi beş görmek kelimesinin sözlük anlamı
- şevk vermek kelimesinin sözlük anlamı
- şevke gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- şevke getirmek kelimesinin sözlük anlamı
- şevki kırılmak kelimesinin sözlük anlamı
- şeyhin kerameti kendinden menkul kelimesinin sözlük anlamı
- şeytan azapta gerek kelimesinin sözlük anlamı
- şeytan diyor ki kelimesinin sözlük anlamı
- şeytan dürtmek kelimesinin sözlük anlamı
- şeytan elini çekmiş kelimesinin sözlük anlamı
- şeytan aldatmak kelimesinin sözlük anlamı
- şeytan kandırmak kelimesinin sözlük anlamı
- şeytan geçmiş gibi kelimesinin sözlük anlamı
- şeytan geçti kelimesinin sözlük anlamı
- şeytan gibi kelimesinin sözlük anlamı
- şeytan görsün yüzünü kelimesinin sözlük anlamı
- şeytan kulağına kurşun kelimesinin sözlük anlamı
- şeytan tüyü olmak kelimesinin sözlük anlamı
- şeytana külahı (veya pabucu) ters giydirmek kelimesinin sözlük anlamı
- şeytana parmak ısırtmak kelimesinin sözlük anlamı
- şeytana uymak kelimesinin sözlük anlamı
- şeytanın bacağını (veya ayağını) kırmak kelimesinin sözlük anlamı
- şeytanın gör dediği kelimesinin sözlük anlamı
- şeytanın işi yok kelimesinin sözlük anlamı
- şeytanın arka bacağı (veya kıç bacağı veya art ayağı) kelimesinin sözlük anlamı
- şeytanın yattığı yeri bilmek kelimesinin sözlük anlamı
- şeytanlık etmek kelimesinin sözlük anlamı
- şıkır şıkır oynamak kelimesinin sözlük anlamı
- şırınga etmek kelimesinin sözlük anlamı
- şırınga yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- şiar edinmek kelimesinin sözlük anlamı
- şiddet göstermek kelimesinin sözlük anlamı
- şiddete başvurmak kelimesinin sözlük anlamı
- şifa bulmak kelimesinin sözlük anlamı
- şifa niyetine kelimesinin sözlük anlamı
- solucan gibi kelimesinin sözlük anlamı
- soluğan etmek kelimesinin sözlük anlamı
- soluk aldırmamak kelimesinin sözlük anlamı
- soluk almak kelimesinin sözlük anlamı
- soluğu (bir yerde) almak kelimesinin sözlük anlamı
- soluğu kesilmek (veya tutulmak) kelimesinin sözlük anlamı
- soluğunu kesmek kelimesinin sözlük anlamı
- soluk soluğa kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- son bulmak kelimesinin sözlük anlamı
- sona ermek kelimesinin sözlük anlamı
- son kozunu (veya kartını) oynamak kelimesinin sözlük anlamı
- son noktayı koymak kelimesinin sözlük anlamı
- son pişmanlık fayda vermez (veya etmez) kelimesinin sözlük anlamı
- son vermek kelimesinin sözlük anlamı
- sona kalan dona kalır kelimesinin sözlük anlamı
- sonunu almak kelimesinin sözlük anlamı
- sonu gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- sonu gelmemek kelimesinin sözlük anlamı
- sonunu getirememek kelimesinin sözlük anlamı
- sondaj yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- son nefesini vermek kelimesinin sözlük anlamı
- sonradan gelen devlet devlet değildir kelimesinin sözlük anlamı
- sonradan görme, gâvurdan dönme kelimesinin sözlük anlamı
- sonuç almak kelimesinin sözlük anlamı
- sonuç çıkarmak kelimesinin sözlük anlamı
- sonuç vermek kelimesinin sözlük anlamı
- sopa atmak (veya çekmek) kelimesinin sözlük anlamı
- sopa yemek kelimesinin sözlük anlamı
- sopanın altına yatırmak kelimesinin sözlük anlamı
- sorguya çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- sorgu suale çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- sorması ayıp olmasın (veya sorması ayıp) kelimesinin sözlük anlamı
- sora sora Bağdat (veya Kâbe) bulunur kelimesinin sözlük anlamı
- sorma! (veya sormayın! veya sorma gitsin!) kelimesinin sözlük anlamı
- sorma kişinin aslını, sohbetinden bellidir kelimesinin sözlük anlamı
- sormak ayıp olmasın kelimesinin sözlük anlamı
- sorti yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- soru sormak kelimesinin sözlük anlamı
- sorumlu tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- sorumluluk almak kelimesinin sözlük anlamı
- sorumluluk düşmek kelimesinin sözlük anlamı
- sorun çıkarmak kelimesinin sözlük anlamı
- sorun etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sorun olmak kelimesinin sözlük anlamı
- soruşturma açmak kelimesinin sözlük anlamı
- soya çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- soydur çeker, boktur kokar kelimesinin sözlük anlamı
- soyup soğana çevirmek kelimesinin sözlük anlamı
- soyunup dökünmek kelimesinin sözlük anlamı
- söküp atmak kelimesinin sözlük anlamı
- sökük dikmek kelimesinin sözlük anlamı
- sövüp saymak kelimesinin sözlük anlamı
- söylemesi ayıp kelimesinin sözlük anlamı
- söylemediğini bırakmamak kelimesinin sözlük anlamı
- söyleyeceği olmak kelimesinin sözlük anlamı
- söylev vermek kelimesinin sözlük anlamı
- söz açmak kelimesinin sözlük anlamı
- söz almak kelimesinin sözlük anlamı
- söz anlamaz kelimesinin sözlük anlamı
- söz anlatmak kelimesinin sözlük anlamı
- söz anlayan beri gelsin kelimesinin sözlük anlamı
- söz altında kalmamak kelimesinin sözlük anlamı
- söz aramızda kelimesinin sözlük anlamı
- söz atmak kelimesinin sözlük anlamı
- söz ayağa düşmek kelimesinin sözlük anlamı
- söz bir, Allah bir kelimesinin sözlük anlamı
- söz çakmak kelimesinin sözlük anlamı
- söz çıkarmak kelimesinin sözlük anlamı
- söz çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- söz dinlemek (veya tutmak) kelimesinin sözlük anlamı
- söz düşmemek kelimesinin sözlük anlamı
- söz düşürmek kelimesinin sözlük anlamı
- söz etmek kelimesinin sözlük anlamı
- söz geçirmek kelimesinin sözlük anlamı
- söz gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- söz getirmek kelimesinin sözlük anlamı
- söz götürmek kelimesinin sözlük anlamı
- söz götürmez kelimesinin sözlük anlamı
- söz gümüşse sükût altındır kelimesinin sözlük anlamı
- söz işitmek kelimesinin sözlük anlamı
- söz kaldıramamak kelimesinin sözlük anlamı
- söz kesmek kelimesinin sözlük anlamı
- söz olmak kelimesinin sözlük anlamı
- söz sözü açmak kelimesinin sözlük anlamı
- söz taşımak kelimesinin sözlük anlamı
- söz tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- söz var, iş bitirir; söz var, baş yitirir kelimesinin sözlük anlamı
- söz vermek kelimesinin sözlük anlamı
- söz yetiştirmek kelimesinin sözlük anlamı
- söz yok! kelimesinin sözlük anlamı
- sözde kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- sözden anlamak kelimesinin sözlük anlamı
- söze atılmak kelimesinin sözlük anlamı
- söze başlamak kelimesinin sözlük anlamı
- söze boğmak kelimesinin sözlük anlamı
- söze dalmak kelimesinin sözlük anlamı
- söze karışmak kelimesinin sözlük anlamı
- söze son vermek kelimesinin sözlük anlamı
- söze yatmak kelimesinin sözlük anlamı
- sözü açılmak kelimesinin sözlük anlamı
- sözü ağzına tıkamak kelimesinin sözlük anlamı
- sözü ağzında bırakmak kelimesinin sözlük anlamı
- sözü ağzında gevelemek kelimesinin sözlük anlamı
- sözü ağzında kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- sözü ağzından almak kelimesinin sözlük anlamı
- sözü bağlamak kelimesinin sözlük anlamı
- sözü (veya sözünü) çevirmek kelimesinin sözlük anlamı
- sözü dağıtmak kelimesinin sözlük anlamı
- sözü dolandırmak kelimesinin sözlük anlamı
- sözü döndürüp dolaştırmak kelimesinin sözlük anlamı
- sözü edilmek kelimesinin sözlük anlamı
- sözü geçmek kelimesinin sözlük anlamı
- sözü kesmek kelimesinin sözlük anlamı
- sözü kısa kesmek kelimesinin sözlük anlamı
- sözü mü olur? kelimesinin sözlük anlamı
- sözü sohbeti yerinde kelimesinin sözlük anlamı
- sözü tartmak kelimesinin sözlük anlamı
- sözü uzatmak kelimesinin sözlük anlamı
- sözüm meclisten dışarı kelimesinin sözlük anlamı
- sözüm yabana kelimesinin sözlük anlamı
- sözün ardı boşa çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- sözünde durmak kelimesinin sözlük anlamı
- sözünden çıkmamak kelimesinin sözlük anlamı
- sözünden dönmek kelimesinin sözlük anlamı
- sözüne gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- sözüne sadık kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- sözünü bağlamak kelimesinin sözlük anlamı
- sözünü (veya sözünüzü) balla kestim (veya kesiyorum) kelimesinin sözlük anlamı
- sözünü bilmek kelimesinin sözlük anlamı
- sözünü bilmemek kelimesinin sözlük anlamı
- sözünü esirgememek (veya sakınmamak) kelimesinin sözlük anlamı
- sözünü etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sözünü geri almak kelimesinin sözlük anlamı
- sözünü kesmek kelimesinin sözlük anlamı
- sözünü tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- sözünü tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- sözünü yabana atmamak kelimesinin sözlük anlamı
- sözünü yedirmek kelimesinin sözlük anlamı
- sözünü yemek kelimesinin sözlük anlamı
- sözünün eri kelimesinin sözlük anlamı
- söz birliği etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sözde kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- söz konusu edilmek kelimesinin sözlük anlamı
- söz konusu olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sözleşme yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- söz sahibi olmak kelimesinin sözlük anlamı
- stabilize etmek kelimesinin sözlük anlamı
- start almak kelimesinin sözlük anlamı
- start vermek kelimesinin sözlük anlamı
- starta geçmek kelimesinin sözlük anlamı
- sterilize etmek kelimesinin sözlük anlamı
- stok etmek kelimesinin sözlük anlamı
- stres atmak kelimesinin sözlük anlamı
- strese girmek kelimesinin sözlük anlamı
- strese sokmak kelimesinin sözlük anlamı
- su almak kelimesinin sözlük anlamı
- su basmak kelimesinin sözlük anlamı
- su çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- su dökmek kelimesinin sözlük anlamı
- su dökünmek kelimesinin sözlük anlamı
- su etmek kelimesinin sözlük anlamı
- su gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- su gibi kelimesinin sözlük anlamı
- su gibi akmak kelimesinin sözlük anlamı
- su gibi aziz ol! kelimesinin sözlük anlamı
- su gibi bilmek (veya okumak) kelimesinin sözlük anlamı
- su gibi ezberlemek kelimesinin sözlük anlamı
- su gibi gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- su gibi olmak kelimesinin sözlük anlamı
- su gibi terlemek kelimesinin sözlük anlamı
- su görmemiş kelimesinin sözlük anlamı
- su götürür yeri olmamak kelimesinin sözlük anlamı
- su içinde kelimesinin sözlük anlamı
- su içinde kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- su iktiza etmek kelimesinin sözlük anlamı
- su kaçırmak kelimesinin sözlük anlamı
- su kapmak kelimesinin sözlük anlamı
- su katılmamış kelimesinin sözlük anlamı
- su kesmek kelimesinin sözlük anlamı
- su koyuvermek kelimesinin sözlük anlamı
- su küçüğün, söz (veya sofra veya yemek) büyüğün kelimesinin sözlük anlamı
- su sabun görmemek kelimesinin sözlük anlamı
- su uyur, düşman uyumaz kelimesinin sözlük anlamı
- su yüzüne (veya üstüne) çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- su vermek kelimesinin sözlük anlamı
- su yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- su yürümek kelimesinin sözlük anlamı
- su yüzü görmemiş kelimesinin sözlük anlamı
- su yüzüne çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- suda pişmiş kelimesinin sözlük anlamı
- sudan çıkmış balığa dönmek kelimesinin sözlük anlamı
- sudan geçirmek kelimesinin sözlük anlamı
- sular kararmak kelimesinin sözlük anlamı
- sular seller gibi kelimesinin sözlük anlamı
- suya düşmek kelimesinin sözlük anlamı
- suya göstermek kelimesinin sözlük anlamı
- suya götürüp susuz getirmek kelimesinin sözlük anlamı
- suya sabuna dokunmamak kelimesinin sözlük anlamı
- suya salmak kelimesinin sözlük anlamı
- suyu baştan (veya başından) kesmek kelimesinin sözlük anlamı
- suyu çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- suyu getiren de bir, testiyi kıran da kelimesinin sözlük anlamı
- suyu görünce teyemmüm bozulur kelimesinin sözlük anlamı
- suyu ısınmak (veya kaynamak) kelimesinin sözlük anlamı
- suyu kesilmiş değirmene dönmek kelimesinin sözlük anlamı
- suyu mu çıktı? kelimesinin sözlük anlamı
- suyu nereden geliyor? kelimesinin sözlük anlamı
- suyu seli kalmamak kelimesinin sözlük anlamı
- suyun akıntısına gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- suyun başı kelimesinin sözlük anlamı
- suyuna gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- suyuna tirit kelimesinin sözlük anlamı
- suyunca gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- suyunu almak kelimesinin sözlük anlamı
- suyunu çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- suyunun suyu kelimesinin sözlük anlamı
- sual etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sucuk gibi olmak (veya ıslanmak) kelimesinin sözlük anlamı
- sucuğunu çıkarmak kelimesinin sözlük anlamı
- suç işlemek kelimesinin sözlük anlamı
- suç olmak kelimesinin sözlük anlamı
- suçundan geçmek kelimesinin sözlük anlamı
- suçunu bağışlamak kelimesinin sözlük anlamı
- suçlu olmak kelimesinin sözlük anlamı
- suçüstü yakalamak kelimesinin sözlük anlamı
- sufle etmek kelimesinin sözlük anlamı
- suistimal etmek kelimesinin sözlük anlamı
- suikastta parmağı olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sukut etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sulh olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sulbünden gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- sululuk etmek (veya yapmak) kelimesinin sözlük anlamı
- sümen altı etmek kelimesinin sözlük anlamı
- suna gibi kelimesinin sözlük anlamı
- sunu ve istem kelimesinin sözlük anlamı
- surat asmak kelimesinin sözlük anlamı
- surat (veya suratı) bir karış kelimesinin sözlük anlamı
- surat etmek kelimesinin sözlük anlamı
- surat kalmamak kelimesinin sözlük anlamı
- surat mahkeme duvarı kelimesinin sözlük anlamı
- surata bak süngüye davran kelimesinin sözlük anlamı
- suratı bir karış asılmak kelimesinin sözlük anlamı
- suratı değişmek kelimesinin sözlük anlamı
- suratı kasap süngeriyle silinmiş kelimesinin sözlük anlamı
- suratı sirke satmak kelimesinin sözlük anlamı
- suratına indirmek kelimesinin sözlük anlamı
- suratından düşen bin parça olmak kelimesinin sözlük anlamı
- suratını dağıtmak kelimesinin sözlük anlamı
- suratını ekşitmek (veya buruşturmak) kelimesinin sözlük anlamı
- suret almak (veya çıkarmak) kelimesinin sözlük anlamı
- sureti haktan görünmek kelimesinin sözlük anlamı
- suretine girmek kelimesinin sözlük anlamı
- suspus olmak kelimesinin sözlük anlamı
- suspus etmek kelimesinin sözlük anlamı
- susta durdurmak kelimesinin sözlük anlamı
- susta durmak kelimesinin sözlük anlamı
- sustaya kalkmak kelimesinin sözlük anlamı
- su testisi su yolunda kırılır kelimesinin sözlük anlamı
- su yolu yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- sübut bulmak kelimesinin sözlük anlamı
- sükse yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- sükûnet bulmak kelimesinin sözlük anlamı
- sükût ikrardan gelir kelimesinin sözlük anlamı
- sükûtla geçiştirmek kelimesinin sözlük anlamı
- süluk etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sülük gibi kelimesinin sözlük anlamı
- sülük vurmak kelimesinin sözlük anlamı
- şifa vermek kelimesinin sözlük anlamı
- şifalar olsun kelimesinin sözlük anlamı
- şifayı bulmak (veya kapmak) kelimesinin sözlük anlamı
- şifreyi çözmek kelimesinin sözlük anlamı
- şiir düzmek kelimesinin sözlük anlamı
- şiir gibi kelimesinin sözlük anlamı
- şikâyet etmek kelimesinin sözlük anlamı
- şikâyet getirmek kelimesinin sözlük anlamı
- şikâyette bulunmak kelimesinin sözlük anlamı
- şike yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- şimdiden tezi yok kelimesinin sözlük anlamı
- şimdiye kadar (veya dek) kelimesinin sözlük anlamı
- şimdikiler kelimesinin sözlük anlamı
- şimşek çakmak kelimesinin sözlük anlamı
- şimşek gibi kelimesinin sözlük anlamı
- şimşekleri üstüne çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- şirazeden çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- şirk koşmak kelimesinin sözlük anlamı
- şirretlik etmek kelimesinin sözlük anlamı
- şişe çekmek (veya vurmak) kelimesinin sözlük anlamı
- şov yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- şöhret bulmak (veya kazanmak) kelimesinin sözlük anlamı
- şöhret salmak kelimesinin sözlük anlamı
- şöhreti dünyayı tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- şöhret kapısı açılmak kelimesinin sözlük anlamı
- şölen çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- şöyle dursun kelimesinin sözlük anlamı
- şöyle ki kelimesinin sözlük anlamı
- şöyle bir bakmak (veya göz atmak) kelimesinin sözlük anlamı
- şunun bunun kelimesinin sözlük anlamı
- şuna buna kelimesinin sözlük anlamı
- şunda bunda kelimesinin sözlük anlamı
- şundan bundan kelimesinin sözlük anlamı
- şundan bundan konuşmak kelimesinin sözlük anlamı
- şunu bunu kelimesinin sözlük anlamı
- şunu bunu bilmemek kelimesinin sözlük anlamı
- şuradan buradan kelimesinin sözlük anlamı
- şurada burada kelimesinin sözlük anlamı
- şut atmak (veya çekmek) kelimesinin sözlük anlamı
- şükürler olsun kelimesinin sözlük anlamı
- şüphe bırakmamak kelimesinin sözlük anlamı
- şüphe etmek kelimesinin sözlük anlamı
- şüphe uyanmak kelimesinin sözlük anlamı
- şüphe yok kelimesinin sözlük anlamı
- şüpheye düşmek kelimesinin sözlük anlamı
- şüpheye (veya şüphesine) kapılmak kelimesinin sözlük anlamı
- şüyu bulmak kelimesinin sözlük anlamı
- şüyuu vukuundan beter kelimesinin sözlük anlamı
- sıhhatler olsun kelimesinin sözlük anlamı
- sıhriyet peyda etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sıkı basmak kelimesinin sözlük anlamı
- sıkı durmak kelimesinin sözlük anlamı
- sıkı tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- sıkıdan geçirmek kelimesinin sözlük anlamı
- sıkıya almak kelimesinin sözlük anlamı
- sıkıya gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- sıkıysa kelimesinin sözlük anlamı
- sıkıntı basmak kelimesinin sözlük anlamı
- sıkıntı çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- sıkıntı vermek kelimesinin sözlük anlamı
- sıkıntıda olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sıkıntısı olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sıkıntıya düşmek kelimesinin sözlük anlamı
- sıkıntıya gelememek kelimesinin sözlük anlamı
- sıkıp suyunu çıkarmak kelimesinin sözlük anlamı
- sıla etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sılaya gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- sınavda bırakmak kelimesinin sözlük anlamı
- sınavdan geçmek kelimesinin sözlük anlamı
- sınav vermek kelimesinin sözlük anlamı
- sınava çekilmek kelimesinin sözlük anlamı
- sınava girmek kelimesinin sözlük anlamı
- sınıfta bırakmak kelimesinin sözlük anlamı
- sınıfta çakmak kelimesinin sözlük anlamı
- sınıfta kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- sınır çekmek (veya çizmek) kelimesinin sözlük anlamı
- sınırlarını (veya sınırını) zorlamak kelimesinin sözlük anlamı
- sınır dışı etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sır tutmak (veya saklamak) kelimesinin sözlük anlamı
- sır vermek (veya sızdırmak) kelimesinin sözlük anlamı
- sırra ermek kelimesinin sözlük anlamı
- sırra kadem basmak kelimesinin sözlük anlamı
- sırrını açma dostuna, o da söyler dostuna kelimesinin sözlük anlamı
- sıra olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sıra (veya sırasını) savmak kelimesinin sözlük anlamı
- sırası düşmek kelimesinin sözlük anlamı
- sırası gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- sırası gelmişken kelimesinin sözlük anlamı
- sırasına getirmek kelimesinin sözlük anlamı
- sırasına göre kelimesinin sözlük anlamı
- sırasını kaybetmek kelimesinin sözlük anlamı
- sıraya dizmek kelimesinin sözlük anlamı
- sıraya koymak kelimesinin sözlük anlamı
- sıra dayağı çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- sıram sıram dizilmek kelimesinin sözlük anlamı
- sırat köprüsünden geçmek kelimesinin sözlük anlamı
- sırdaş olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sırık gibi kelimesinin sözlük anlamı
- sırılsıklam olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sırım gibi kelimesinin sözlük anlamı
- sırsıklam olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sırt (veya sırtını) çevirmek kelimesinin sözlük anlamı
- sırtı kaşınmak kelimesinin sözlük anlamı
- sırtı yere gelmek kelimesinin sözlük anlamı
- sırtı yere gelmemek kelimesinin sözlük anlamı
- sırtına almak kelimesinin sözlük anlamı
- sırtına geçirmek kelimesinin sözlük anlamı
- sırtında yumurta küfesi olmamak kelimesinin sözlük anlamı
- sırtından atmak kelimesinin sözlük anlamı
- sırtından bıçaklamak kelimesinin sözlük anlamı
- sırtından çıkarmak kelimesinin sözlük anlamı
- sırtından geçinmek kelimesinin sözlük anlamı
- sırtından (para) kazanmak kelimesinin sözlük anlamı
- sırtını dayamak (veya vermek) kelimesinin sözlük anlamı
- sırtını dönmek kelimesinin sözlük anlamı
- sırtını sıvazlamak kelimesinin sözlük anlamı
- sırtını yere getirmek kelimesinin sözlük anlamı
- sırt sırta vermek kelimesinin sözlük anlamı
- sırtüstü yatmak kelimesinin sözlük anlamı
- sıska olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sıskası çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- sıtma tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- sıva vurmak kelimesinin sözlük anlamı
- sıyanet etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sıygaya çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- sıyırıp çıkarmak kelimesinin sözlük anlamı
- sızıp kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- sicil vermek kelimesinin sözlük anlamı
- siciline işlemek kelimesinin sözlük anlamı
- sicim gibi kelimesinin sözlük anlamı
- siftah etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sigara içmek kelimesinin sözlük anlamı
- sigara (veya sigarasını) sarmak kelimesinin sözlük anlamı
- sigarayı tellendirmek (veya tüttürmek) kelimesinin sözlük anlamı
- sigara kâğıdı gibi kelimesinin sözlük anlamı
- sigorta atmak kelimesinin sözlük anlamı
- sigorta etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sigorta olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sigortası atmak kelimesinin sözlük anlamı
- siktir! kelimesinin sözlük anlamı
- siktir et! kelimesinin sözlük anlamı
- siktirip gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- silah atmak kelimesinin sözlük anlamı
- silah başına kelimesinin sözlük anlamı
- silah başı etmek kelimesinin sözlük anlamı
- silah çatmak kelimesinin sözlük anlamı
- silah patlamak kelimesinin sözlük anlamı
- silah silaha girmek kelimesinin sözlük anlamı
- silah çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- silaha davranmak kelimesinin sözlük anlamı
- silaha sarılmak kelimesinin sözlük anlamı
- silahaltına almak kelimesinin sözlük anlamı
- silahaltında bulunmak kelimesinin sözlük anlamı
- silindir gibi ezmek kelimesinin sözlük anlamı
- silinip gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- silkinip sıyrılmak kelimesinin sözlük anlamı
- silkip atmak kelimesinin sözlük anlamı
- silip atmak kelimesinin sözlük anlamı
- silip süpürmek kelimesinin sözlük anlamı
- sinameki gibi kelimesinin sözlük anlamı
- sineye çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- sinek avlamak kelimesinin sözlük anlamı
- sinek küçüktür ama mide bulandırır kelimesinin sözlük anlamı
- sinekten yağ çıkarmak (veya çıkartmak) kelimesinin sözlük anlamı
- sinerji yaratmak kelimesinin sözlük anlamı
- sinir kesilmek kelimesinin sözlük anlamı
- sinir sahibi olmak kelimesinin sözlük anlamı
- siniri oynamak kelimesinin sözlük anlamı
- siniri tutmak kelimesinin sözlük anlamı
- sinirine dokunmak kelimesinin sözlük anlamı
- sinirleri altüst olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sinirleri ayakta olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sinirleri boşanmak kelimesinin sözlük anlamı
- sinirleri bozulmak kelimesinin sözlük anlamı
- sinirleri gergin olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sinirleri gerilmek kelimesinin sözlük anlamı
- sinirleri gevşemek (veya yatışmak) kelimesinin sözlük anlamı
- sinirlerine hâkim olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sinirlerini bozmak kelimesinin sözlük anlamı
- sinirlerini germek kelimesinin sözlük anlamı
- sinir buhranı geçirmek kelimesinin sözlük anlamı
- sinir buhranına tutulmak kelimesinin sözlük anlamı
- sinir küpüne çevirmek kelimesinin sözlük anlamı
- sinir küpüne dönmek kelimesinin sözlük anlamı
- sinir küpü olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sinyal almak kelimesinin sözlük anlamı
- sinyal vermek kelimesinin sözlük anlamı
- sipariş almak kelimesinin sözlük anlamı
- sipariş etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sipariş vermek kelimesinin sözlük anlamı
- siper etmek kelimesinin sözlük anlamı
- siper olmak kelimesinin sözlük anlamı
- siper almak kelimesinin sözlük anlamı
- sipere yatmak kelimesinin sözlük anlamı
- sipsivri kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- sirayet etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sis perdesi aralanmak kelimesinin sözlük anlamı
- sitem etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sitemde bulunmak kelimesinin sözlük anlamı
- sitteisevir her saati bir devir kelimesinin sözlük anlamı
- sitteisevir kapıyı çevirir kelimesinin sözlük anlamı
- siz bilirsiniz kelimesinin sözlük anlamı
- siz sağ olun kelimesinin sözlük anlamı
- sizden kelimesinin sözlük anlamı
- sizden iyi olmasın kelimesinin sözlük anlamı
- size doyum olmaz kelimesinin sözlük anlamı
- size (veya sizlere) ömür kelimesinin sözlük anlamı
- slogan atmak kelimesinin sözlük anlamı
- sofra donatmak kelimesinin sözlük anlamı
- sofra (veya sofrayı) kurmak kelimesinin sözlük anlamı
- sofrayı kaldırmak (veya toplamak) kelimesinin sözlük anlamı
- soğuk almak kelimesinin sözlük anlamı
- soğuk çalmak kelimesinin sözlük anlamı
- soğuk çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- soğuk durmak kelimesinin sözlük anlamı
- soğuk duş etkisi yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- soğuk düşmek (veya kaçmak) kelimesinin sözlük anlamı
- soğuk ter dökmek (veya basmak veya boşanmak) kelimesinin sözlük anlamı
- soğuk vurmak (veya yakmak) kelimesinin sözlük anlamı
- soğukkanlı olmak kelimesinin sözlük anlamı
- sohbet etmek kelimesinin sözlük anlamı
- sokağa atmak kelimesinin sözlük anlamı
- sokağa çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- sokağa (veya sokaklara) dökülmek kelimesinin sözlük anlamı
- sokağa (veya sokaklara) düşmek kelimesinin sözlük anlamı
- sokakta kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- sokaktan toplamak kelimesinin sözlük anlamı
- sol eli beklemek kelimesinin sözlük anlamı
- sol tarafından kalkmak kelimesinin sözlük anlamı
- sol yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- sola kaymak kelimesinin sözlük anlamı
- sollama yapmak kelimesinin sözlük anlamı
- solo yapmak (veya atmak) kelimesinin sözlük anlamı
- şıp diye kelimesinin sözlük anlamı
- şu denli kelimesinin sözlük anlamı
- şu günlerde (veya sırada) kelimesinin sözlük anlamı
- şu kadar kelimesinin sözlük anlamı
- şu kadar ki kelimesinin sözlük anlamı
- şuna bak! kelimesinin sözlük anlamı
- şundan kelimesinin sözlük anlamı
- şunun şurası kelimesinin sözlük anlamı
- şusu busu kelimesinin sözlük anlamı
- sayesinde sayeban olmak kelimesinin sözlük anlamı
- seyreyle gümbürtüyü kelimesinin sözlük anlamı
- siya siya gitmek kelimesinin sözlük anlamı
- suç duyurusunda bulunmak kelimesinin sözlük anlamı
- salto atmak kelimesinin sözlük anlamı
- sineyimillete dönmek kelimesinin sözlük anlamı
- sıra saygı gözetmek kelimesinin sözlük anlamı
- sakınılan göze çöp batar kelimesinin sözlük anlamı
- solda sıfır kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- siyem siyem ağlamak kelimesinin sözlük anlamı
- siyem siyem yağmak kelimesinin sözlük anlamı
- şart şurt tanımamak kelimesinin sözlük anlamı
- süt ineği gibi sağmak kelimesinin sözlük anlamı
- sabunköpüğü gibi sönmek kelimesinin sözlük anlamı
- sırça köşkte oturan komşusuna taş atmamalı kelimesinin sözlük anlamı
- şınav çekmek kelimesinin sözlük anlamı
- son yolculuğa çıkmak kelimesinin sözlük anlamı
- son yolculuğa uğurlamak kelimesinin sözlük anlamı
- stop etmek kelimesinin sözlük anlamı
- soğan ekmeğe kalmak kelimesinin sözlük anlamı
- sotaya düşürmek kelimesinin sözlük anlamı
- sotaya yatmak kelimesinin sözlük anlamı
Yukarı